Mamdani’nin kampanyası yorum talebine yanıt vermedi.
NYPD’nin kitlesel gözetime yönelmesi ciddi anlamda Komiser Raymond Kelly tarafından 11 Eylül’ün hemen sonrasında başlatıldı ve yüz milyonlarca dolarlık federal terörle mücadele bağışlarıyla desteklendi. Ancak Ferguson, Kelly’nin rakibi olan eski komiser William Bratton’un, 1990’ların ortasında ve 2014’te Belediye Başkanı Bill de Blasio başkanlığında New York City’ye dönüşü sırasında suç verilerini haritalamak ve elektronik olarak derlemek için CompStat veri analizi sistemini uygulayarak NYPD’nin “büyük veriye” güvenmesinin ardındaki kilit mimarlardan biri olduğunu söylüyor. Bratton aynı zamanda Jessica Tisch’in akıl hocasıydı ve NYPD’den ayrıldığından beri ondan hayranlıkla bahsediyor.
Tisch, NYPD’nin Etki Alanı Farkındalık Sistemi’nin ana mimarlarından biriydi; on binlerce özel ve kamusal güvenlik kamerası, plaka okuyucusu, ateşli silah dedektörü, sosyal medya beslemeleri, biyometrik veriler, kripto para birimi analizi, konum verileri, vücuda takılan ve araç kamerası canlı yayınları ve beş ilçenin 468 mil karelik bölgesini kapsayan diğer teknolojilerden oluşan, Microsoft tabanlı devasa bir 3 milyar dolarlık gözetim ağıydı. Londra’nın 1990’lardaki CCTV gözetleme ağını örnek alan “çelik halka”, ilk olarak Kelly yönetiminde Aşağı ve Midtown Manhattan için bir terörle mücadele gözetleme sistemi olarak geliştirildi, daha sonra DAS olarak yeniden markalandı ve potansiyel kar amacı güden bir araç olarak diğer polis departmanlarına pazarlandı. NY Focus’a göre, New York City’deki toplu konut projelerindeki 17.000 kameranın birkaç düzinesi de geçen yaz Eric Adams yönetimi tarafından arka kapı yöntemleriyle bağlandı ve binlercesi daha yolda.
Her ne kadar DAS on yılı aşkın bir süredir faaliyette olsa ve New York Sivil Özgürlükler Birliği gibi sivil toplum kuruluşlarının veri saklama ve mahremiyet ihlalleri nedeniyle daha önce karşılaştığı zorluklardan sağ çıksa da tartışmalı olmaya devam ediyor. Ekim ayı sonlarında Brooklyn’li bir çift, yerel bir gizlilik gözlemcisi olan Surveillance Technology Oversight Project (STOP) ile birlikte, New York Eyaleti’nin anayasal gizlilik hakkının NYPD’nin ısrarlı kitlesel gözetimi ve veri saklaması nedeniyle ihlal edildiği iddiasıyla DAS’a karşı bir hukuk davası açtı. Davaya göre NYPD memurları, “bir kişiyi, bir giysinin rengi kadar basit tanımlayıcılara dayalı olarak bir kameradan diğerine takip eden bilgisayarlı görüntü yazılımını kullanarak şehirdeki bir kişiyi otomatik olarak izleyebilir.” İddiaya göre bu teknoloji, “her devriye memurunu, istediği zaman yetkisiz gözetleme yapabilen mobil bir istihbarat birimine dönüştürüyor.”