Yapay zeka üretken siber saldırılarla mücadele için bütçe artırımı gerekiyor


Önümüzdeki aylara girerken, özellikle siber saldırıları başlatmak için yapay zeka kullanımının artmasıyla birlikte işletmelere yönelik tehdit ortamı hızla gelişiyor. Bu yapay zeka odaklı saldırıların son derece etkili olduğu kanıtlanıyor ve başarı oranları genellikle %80’e ulaşıyor. Bu hassasiyet, onları bilgisayar korsanları için inanılmaz derecede çekici kılıyor; çünkü sistemleri daha verimli bir şekilde ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda geleneksel yöntemlere kıyasla iki kat getiri elde edebiliyorlar. Yapay zekanın kontrolü altında siber suçlular taktiklerini geliştirebilir ve bu da şirketlerin bu karmaşık tehditlere karşı savunmasını daha da zorlaştırabilir.

Yetenek Eksikliği: Büyüyen Bir Endişe

Bu gelişmiş tehditlerin ışığında birçok kuruluş, yapay zeka tarafından oluşturulan siber saldırılarla mücadele edecek donanıma sahip doğru profesyonel yeteneği bulmakta zorlanıyor. Bu saldırıların karmaşıklığı ve ölçeğindeki artış, teknik beceri ve yapay zeka odaklı tehdit vektörleri anlayışının bir karışımına sahip yeni nesil siber güvenlik profesyonellerini gerektirmektedir. Ne yazık ki bu riskleri azaltabilecek uzman havuzu hala oldukça sınırlıdır.

Bu yetenek açığı özellikle sağlık, finans, ulaşım ve imalat gibi hassas verileri veya kritik altyapıyı işleyen sektörler için sorun teşkil ediyor. Bu endüstriler, bütçelerinin önemli bir bölümünü giderek kurum içi siber güvenlik ekiplerini desteklemeye ayırıyor. İşletmeler yalnızca mevcut personelin eğitimine yatırım yapmakla kalmıyor, aynı zamanda gerekli becerilere sahip profesyonelleri çekmek için yüklü ücret paketleri de sunuyor. Doğru aday için bu alandaki maaşlar milyonlara ulaşabilir; bu da üst düzey siber güvenlik yeteneklerine olan yüksek talebi yansıtıyor.

Talep Edilen Beceriler ve Roller

Bu alanda en çok aranan profesyoneller arasında olay müdahale ekipleri, dolandırıcılık analiz uzmanları, güvenlik mühendisleri ve siber güvenlik çerçeve mimarları yer alıyor. Bu roller, özellikle yapay zeka kaynaklı risklerle ilgili olan karmaşık siber güvenlik tehditlerinin ele alınmasında derin teknik bilgi ve pratik deneyimin bir kombinasyonunu gerektirir.

İşletmeler işe alım çalışmalarını hızlandırdıkça Yapay Zeka Tabanlı Tehdit Tespiti, bulut güvenliği, veri yönetimi ve kuantum bilişim ile ilgili beceriler özellikle talep görüyor. Yapay zeka, siber savaşların hem hücumunda hem de savunmasında giderek daha merkezi bir rol oynuyor ve bu da yapay zeka uzmanlığını siber güvenlik uzmanları için vazgeçilmez kılıyor. Benzer şekilde, bulut tabanlı altyapıların yükselişi ve güvenli veri işleme uygulamalarının artan önemi, bulut güvenliği ve veri yönetişimi becerilerinin günümüz siber güvenlik rolleri için kritik öneme sahip olduğu anlamına geliyor.

Serbest Piyasalar ve Küresel Yetenek Havuzu

İlginç bir şekilde siber güvenlik uzmanlarına olan talep geleneksel istihdam kanallarıyla sınırlı değil. Fiverr gibi çevrimiçi serbest çalışma pazarları, niş becerilere sahip siber güvenlik uzmanlarına yönelik iş tekliflerinde bir artış gördü. Ancak artan talebe rağmen bu pozisyonların birçoğunun doldurulmamış olması, alanda süregelen beceri açığının altını çiziyor. Arz ve talep arasındaki bu uyumsuzluk, işletmelerin yapay zeka kaynaklı siber tehditlere karşı koruma sağlayabilecek nitelikli profesyoneller bulma konusunda karşılaştığı zorlukları daha da vurguluyor.

Küresel talep yüksek olsa da Google, Microsoft ve Amazon gibi işletmeler, özel eğitim programları sunarak bu zorluğun üstesinden gelmek için adım atıyor. Bu programlar, bilgisayar bilimi ve ilgili disiplinlerde güçlü bir temele sahip bireylerin becerilerini geliştirmek için tasarlanmıştır. Ek olarak, siber güvenlik iş gücünde daha fazla çeşitliliği teşvik etmek için ortak bir çaba var. Özellikle Güney Afrika, Hindistan, Pakistan ve BAE gibi gelişmekte olan ülkelerdeki kadınların siber güvenlik alanında kariyer yapmaları teşvik ediliyor. Bu kadınların çoğu, bu sektörde başarılı olmak için doğru eğitim geçmişine ve becerilere sahip ve çoğu zaman etkileyici tazminat paketleri ve avantajları olan kazançlı iş tekliflerini güvence altına alıyor.

Kuantum Bilişimin Yükselişi ve Veri Bilimi Rolleri

Talepte artış görülen bir diğer sektör ise kuantum bilişimdir. Halen gelişmekte olan bir alan olmasına rağmen, kuantum bilişimin hem siber güvenlik önlemlerini geliştirmede hem de paradoksal olarak yeni saldırı vektörleri oluşturmada önemli bir rol oynaması bekleniyor. Sonuç olarak, kuantum kriptografisi ve ilgili alanlardaki uzmanlar giderek daha fazla aranıyor.

Benzer şekilde veri bilimcilerin ve büyük veri analitiğiyle çalışan profesyonellerin rolleri de artıyor. Bu profesyoneller, olağandışı etkinliklerin veya olası güvenlik ihlallerinin tespit edilmesinde kritik öneme sahip olabilecek geniş veri kümelerindeki kalıpların belirlenmesinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Veriye dayalı karar alma sürecine güvenen işletmelerin sayısı arttıkça, veri bilimi ile siber güvenliğin kesişimi giderek daha önemli hale geliyor.

Önümüzdeki Yol: Siber Güvenlik Yeteneğine Stratejik Yatırımlar

Siber güvenlik tehditleri daha karmaşık hale geldikçe, Baş Bilgi Sorumluları (CIO’lar) ve Baş Teknoloji Sorumluları (CTO’lar), yetenekli bir kurum içi siber güvenlik ekibine sahip olmanın muazzam değerini anlamaya başlıyor. İşletmeler, kurum içi uzmanlık oluşturarak siber tehditlere daha hızlı ve etkili bir şekilde yanıt verebilir ve dış satıcılara veya danışmanlara olan bağımlılığı azaltabilir.

Yakın gelecekte şirketlerin yalnızca gerekli yetenekleri işe almak için daha fazla bütçe ayırması değil, aynı zamanda siber güvenlik ekiplerini desteklemek için gerekli donanım ve yazılıma da yatırım yapması bekleniyor. Bu yatırımlar, kuruluşların yalnızca verilerini ve varlıklarını korumalarını sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda giderek karmaşıklaşan dijital dünyada ortaya çıkan tehditlerin önünde kalmalarını sağlamak açısından da hayati önem taşıyacak.

Reklam

LinkedIn grubumuz “Bilgi Güvenliği Topluluğu”nda 500.000’den fazla siber güvenlik profesyoneline katılın!



Source link