Bir şirketin web sitesi bilgisayar korsanlığının kurbanı olduğunda, geleneksel uygulamalar, şirketin BT personelinin veya iş liderlerinin, bilgisayar korsanlarıyla müzakereleri yönlendirmek ve durumu hafifletmek için siber güvenlik alanındaki adli tıp uzmanlarından yardım almasını gerektirir. Ancak Filipinler, Batı’daki hükümet web sitelerine yönelik siber saldırılardaki uzmanlığıyla bilinen Blackhat hackerlarının hizmetlerine başvurarak benzersiz bir yaklaşım benimsedi. Bu alışılmışın dışında strateji, devlet destekli, özellikle de Çin federasyonundan kaynaklanan saldırılara karşı ülkenin savunmasını güçlendirmeyi amaçlıyor.
Güney Çin Denizi’nde artan gerilimler, son birkaç ay içinde ulusal altyapısına yönelik dijital saldırılarda %75’lik ciddi bir artışla Filipin hükümetinin kendini savunmasız hissetmesine neden oldu. ABD merkezli bir siber güvenlik firması olan Palo Alto Networks, 55 üyeli yetersiz personele sahip siber uzman ekibinin giderek daha karmaşık hale gelen siber saldırılarla mücadele etmek için mücadele ettiğini ortaya koyan bir rapor hazırladı. Buna karşılık hükümet, yeteneklerini artırmak ve ülkeyi korumak için aktif olarak karanlık ağdan ve çevrimiçi pazarlardan Blackhat korsanlarını işe alıyor.
İşe alınan bu uzmanlar, veri ihlalleri, ağ kesintileri ve yakın tehditler hakkında değerli bilgiler sunarak Bilgi ve İletişim Teknolojileri Departmanının ulusal altyapıya yönelik iki büyük Dağıtılmış Hizmet Reddi (DDoS) tehdidini başarıyla savuşturmasına yardımcı oluyor. Filipinler hükümetinin bu alışılmadık uzmanların yardımına başvurma kararı, yaklaşmakta olan tehditlere karşı proaktif güvenlik önlemlerini engelleyen bütçe kısıtlamalarından kaynaklanıyor. Buna ek olarak hükümet, rekabetçi maaşlar verememeleri nedeniyle yetenekleri şirket içinde tutma konusunda zorluklarla karşı karşıya kalıyor ve bu da vasıflı profesyonellerin Kanada, Avustralya ve Birleşik Krallık gibi ülkelere göç etmesine neden oluyor.
Filipinler, Çin’in dijital tehditlerine karşı geçici bir strateji kapsamında bütçesi içindeki kaynakları siber güvenlik uzmanlarını işe almaya ayırıyor. Bu yılın Eylül ayına kadar kalıcı bir “Siber savaşçılar” ekibinin kurulmasına yönelik planlar da sürüyor.
Xi Jinping liderliğindeki Çin hükümetinin medyadaki bu spekülasyonları temelsiz olduğu gerekçesiyle reddettiğini belirtmek önemli.
Çin, Bloomberg’e yaptığı özel bir açıklamada, dijital saldırılara karıştığı yönündeki söylentileri çürüterek sıklıkla bilgisayar korsanlığının kurbanı olduğunu vurguladı.
İlginçtir ki Çin, Başkan Joe Biden liderliğindeki ABD’yi, devlet tarafından finanse edilen saldırılardan sorumlu dünyanın en büyük hacker’ı olarak etiketledi.
Reklam