TSA Başkanı David Pekoske, Siber Tehditlerin Yoğunlaşması Nedeniyle Görevden Alındı


Ulaştırma Güvenliği İdaresi (TSA) Yöneticisi David Pekoske, Trump yönetimi tarafından görevinden alındı. 2017’de eski Başkan Donald Trump tarafından atanan ve görev süresi 2022’de Başkan Joe Biden tarafından yenilenen Pekoske, TSA personeline bir veda notu göndererek, Trump’ın geçiş ekibi tarafından kendisine görev süresinin devam edeceği yönünde tavsiye verildiğini açıkladı. pazartesi günü öğle saatlerinde sona erer.

Personele gönderdiği mesajda David Pekoske, TSA çalışanlarının kararlılığını övdü ve ABD genelinde güvenli seyahat ve mal teslimatını sağlamak için taşıdıkları muazzam sorumluluğa dikkat çekti. “TSA’daki işiniz ne olursa olsun insanlar size güveniyor, böylece seyahat edebiliyorlar ve güvendikleri mallar ulaşım sistemlerimiz aracılığıyla onlara ulaşabiliyor” diye yazdı. “Bu her birinize emanet edilen inanılmaz bir sorumluluk ve siz bunu Amerika’nın en iyisine örnek olacak şekilde yerine getiriyorsunuz.”

Pekoske’nin ayrılışı Salı günü İç Güvenlik Bakanlığı tarafından doğrulanırken, kurum onun yerine kimin geçeceğini açıklamadı. Cyber ​​Express’in Beyaz Saray’a yönelttiği yorum talepleri yanıtsız kaldı.

Dikkat çekici bir şekilde, David Pekoske’nin veda notunda aniden görevden alınmasının ardındaki nedenden bahsedilmemesi, birçok kişinin koşullar hakkında spekülasyon yapmasına neden oldu.

David PekoskeDavid Pekoske
Kaynak: X

David Pekoske’nin Liderlik ve Siber Güvenlik Başarıları

Pekoske’nin TSA’daki dönemi, kendi yetki alanı altındaki kritik altyapı sektörlerinde siber güvenliği ele almaya yönelik önemli çabalarla kutlandı. Görev süresi, havayolu, boru hattı ve demiryolu endüstrileri için siber güvenlik direktiflerinin uygulanmasını içeriyordu; bu, ABD ulaşım ve enerji sistemlerini büyüyen dijital tehditlere karşı korumak için hayati önem taşıyan bir hareketti.

Pekoske’nin liderliğinde TSA, Çin ve Rusya gibi düşman ülkelerden gelen siber saldırılara ilişkin artan endişelere yanıt olarak siber güvenlik önlemlerinin iyileştirilmesinde önemli bir rol oynadı. Pekoske’nin temel girişimlerinden biri, bu sektörlerdeki kuruluşlar için siber olayların raporlanması, siber güvenlik koordinatörlerinin kurulması ve olay müdahale planlarının geliştirilmesi gibi temel ancak kritik görevlere odaklanan siber güvenlik kurallarının getirilmesiydi. Bu düzenlemeler, sektörleri minimum siber güvenlik standartlarına ulaştırmak ve siber suçluların oluşturduğu riskleri azaltmaya yardımcı olmak için tasarlandı.


Tarayıcınız video etiketini desteklemiyor.

2021’de Colonial Pipeline’a yapılan yıkıcı fidye yazılımı saldırısının ardından Biden yönetimi, daha sağlam siber güvenlik önlemleri alınması için baskı yaptı. Pekoske, yönetimin en etkili siber güvenlik girişimlerinden bazılarına katkıda bulunarak bu çabaların merkezi figürü haline geldi. Ekim 2024 itibarıyla kritik boru hatlarının neredeyse %100’ü ve demiryollarının %68’i minimum siber güvenlik standartlarını karşılıyordu; bu da onun savunduğu düzenlemelerin başarısının bir kanıtıydı. Havacılık sektöründe temel siber güvenlik standartlarını karşılayan kuruluşların yüzdesi onun gözetiminde %0’dan %57’ye çıktı.

Pekoske ayrıca gelişen siber tehditler ve koordineli eylemin aciliyeti konusunda da seslerini yükseltti. 2023’teki DEF CON güvenlik konferansında, TSA’nın ortaya çıkan tehditlere hızla yanıt verme ve acil durum direktifleri yayınlamadaki rolünü vurguladı. Güvenlik yetkililerinden siber tehditlerle ilgili olarak toplanan istihbaratın, özellikle Çin ve Rusya gibi ülkelerden gelen istihbaratın giderek daha endişe verici hale geldiğini belirtti.

Pekoske o dönemde “Acil bir durumda olduğunuzu hissetmediğiniz sürece güvenlik planında acil değişiklikler yapmazsınız” demişti. “Aldığımız istihbarat tutarlı. Zamanla giderek daha endişe verici hale geliyor.

Siber Güvenlik Ortamı ve TSA’nın Rolü

TSA’nın siber güvenliğe artan odaklanması, dijital güvenliğin tüm endüstrilerde, özellikle de ulusal altyapı için kritik olan sektörlerde artan önemini yansıtıyor. Pekoske’nin görev süresi, TSA’nın rolünde bir değişikliğe işaret etti; kurum, birbirine bağlı bir dünyada ortaya çıkan tehditleri ele almak için siber güvenlik kapsamını genişletti. Dijital saldırılar daha karmaşık hale geldikçe, TSA gibi kurumların hızlı bir şekilde uyum sağlaması ve hem fiziksel hem de dijital varlıkları koruyan önlemler uygulaması gerekiyor.

ABD’nin daha geniş kapsamlı siber güvenlik çabaları bağlamında Pekoske’nin TSA ile yaptığı çalışma, ABD altyapısının nasıl daha iyi korunacağı konusunda devam eden ulusal görüşmenin bir parçasıydı. Biden yönetimi altında, başta Çin olmak üzere yabancı siber saldırılara karşı savunmanın güçlendirilmesi yönünde önemli adımlar atıldı. Pekoske’nin çabaları bu önceliklere uygun olarak ulaşım, enerji ve havacılık gibi kritik sektörler için daha güvenli bir ortam yaratılmasına yardımcı oldu.

Ancak artan siber tehditlerin ortasında onun ayrılışı, TSA’nın siber güvenlik çabalarının geleceğinin ne olacağı konusunda bazı şüphelere yol açtı. Beyaz Saray henüz onun yerine geçecek isim hakkında yorumda bulunmasa da, özellikle ABD’nin karşı karşıya olduğu kritik siber güvenlik sorunları göz önüne alındığında, onun görevden alınmasının zamanlaması şaşkınlık yarattı.

Biden Yönetimi Altında Siber Güvenlik Kaygıları

Pekoske’nin çıkışı, Biden yönetiminin özellikle Çin kaynaklı siber tehditlerle mücadele çabalarında kilit isimlerden biri olan Anne Neuberger’in istifasının hemen ardından geldi. Neuberger’in 17 Ocak 2025’te açıklanan istifası, ABD hükümetinin siber güvenlik politikalarının yönüne ilişkin tartışmaları ateşledi. Neuberger’in liderliği, elektrik şebekeleri, iletişim sistemleri ve diğer kritik sektörler dahil olmak üzere ABD altyapısını hedef alan siber saldırılarla mücadelede etkili oldu.

Onun ayrılışı, ABD’nin siber suçlarda, özellikle de Çin devleti destekli aktörlerle bağlantılı saldırılarda artışla karşı karşıya olduğu bir dönemde gerçekleşti. Neuberger’in rehberliğinde Biden yönetimi, savunmasız altyapının güvenliğini sağlamaya ve ülkenin genel siber güvenlik duruşunu güçlendirmeye odaklanarak bu tehditlerle mücadelede önemli ilerlemeler kaydetti.

Pekoske ve Neuberger’in ortak çıkışları, ABD’nin ulusal güvenlik açısından merkezi bir endişe haline gelen siber tehditlerle mücadelede karşı karşıya kaldığı zorlukların altını çiziyor. Bu değişimler meydana geldikçe siber güvenlik uzmanları, ülkenin dijital ve fiziksel altyapısını artan siber saldırılardan koruma çabalarının geleceğinin ne olacağını merak etmeye başlıyor.



Source link