2024 Seçimi ‘Süper Döngü’ Sırasında Güvenlik En Önemli Endişe
2024’te benzeri görülmemiş bir ‘süper seçim döngüsü’ ile dünya nüfusunun neredeyse yarısı yıl bitmeden sandık başına gidecek. Allianz Commercial’ın yeni raporuna göre, güvenlik birçok bölgede yalnızca yerel huzursuzluk tehdidinden değil, aynı zamanda seçim sonuçlarının dış politika, ticaret ilişkileri ve tedarik zincirleri üzerindeki daha geniş kapsamlı sonuçlarından dolayı da bir endişe kaynağı.
Ana seçim Kasım ayında ABD’de yapılacak ve dar bir sonuç mevcut gerginlikleri alevlendirebilir. Haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri de radikal sağ partiler oy ve sandalye kazanırsa bölünmeleri derinleştirebilir. Huzursuzluk artık kısmen sosyal medya sayesinde daha hızlı ve geniş bir şekilde yayılabildiğinden, şirketler ve sigortacılar için bu tür olayların finansal maliyetleri artıyor. Son yıllarda sadece yedi sivil huzursuzluk olayından kaynaklanan ekonomik ve sigortalı kayıplar yaklaşık 13 milyar ABD dolarına mal oldu.
Yanlış Bilginin Yayılmasında Teknolojinin Rolü
Teknoloji ve yapay zeka, giderek daha karmaşık ve kişiselleştirilmiş platformların yanlış bilgi yaymasını mümkün kılıyor; deepfake’ler ise özellikle endişe verici bir alan.
Dünya Ekonomik Forumu’na göre, manipüle edilmiş ve tahrif edilmiş bilgiler artık dünyanın karşı karşıya olduğu en ciddi kısa vadeli risktir. Küresel Risk Raporu, yanlış bilgi ve dezenformasyonun birçok ekonomide seçim süreçlerini kökten bozabileceğini, iç karışıklığa ve çatışmaya yol açabileceğini ve siyasi görüşün yerleşik olduğu toplumlarda kutuplaşmış görüşleri derinleştirebileceğini söylüyor.
Google, Microsoft, Meta, TikTok, IBM, Adobe ve Amazon’un da aralarında bulunduğu 20 teknoloji şirketinden oluşan bir grup, Şubat ayında bu yılki seçimler öncesinde yapay zeka yanlış bilgisinin yayılmasını önlemek için “makul önlemler” alma taahhüdünde bulundu. Yapay zeka tarafından üretilen deepfake içerik, Ocak ayında binlerce haneye Başkan Joe Biden’ı taklit etmek için yapay zeka kullanan sahte bir otomatik arama gönderildiğinde ABD seçimlerine müdahale etmek için zaten kullanıldı ve bu da onları New Hampshire’daki ön seçimlerde oy kullanmamaya teşvik etti. Şubat ayında, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’a yönelik sözde bir suikast girişimiyle ilgili bir deepfake haber raporu çevrimiçi olarak hızla yayıldı.
Google’ın küresel ilişkiler başkanı Kent Walker, verdiği bir röportajda, yapay zeka gelişiminin baş döndürücü hızı göz önüne alındığında, bazı sosyal medya platformları aracılığıyla seçmenlerin küçük ama potansiyel olarak belirleyici kesimlerini etkilemek için özelleştirilmiş “mikro hedefli” deepfake’lerin tehlikesi bulunduğunu söyledi.
Deepfake’lerin yanı sıra, mevcut görsellerin dezenformasyon amaçlı yeniden kullanılması ve ikna edici şekilde hazırlanmış kişiselleştirilmiş e-postalar veya kısa mesajlar konusunda endişeler de var. İnsanların bir şikayet veya algılanan adaletsizlik duygusu hissettiği yerde, ikna edici kişiselleştirilmiş iletişim almak, belirli bir şekilde oy vermeleri için ihtiyaç duydukları dürtü veya hayal kırıklıklarını sokağa taşımaları için bir motivasyon olabilir.
Endişelerini dikkate almayan veya hayatlarını açıkça daha iyi hale getirmeyen hükümetlere karşı kamuoyunun hoşnutsuzluğu, yanlış bilgilendirme yoluyla istismar edilebilen ve hükümetlerin ve medya kaynaklarının meşruiyetini baltalayan güvensizlik ve alaycılığı körüklüyor. Bu güvensizlik, popülistler tarafından kendi amaçları için körüklenebilir. Ayrıca, gerçek kanıtların kötü niyetli davrananlar tarafından ‘sahte’ olarak reddedilmesi gibi ek bir tehlike de vardır.
Çokuluslu şirketlerin siyasi şiddet sigortasına olan talebi artıyor
Siyasi şiddet faaliyetleri işletmeleri birçok şekilde etkileyebilir. İşletmelerin, bir olay durumunda güvenli ve sağlam bir iş sürekliliği planlamasının yerinde olduğundan emin olmak, güvenliği artırmak ve bir olaydan etkilenme olasılığı varsa envanteri azaltmak ve taşımak gibi ileriye dönük planlamalarla çalışanlarını ve mallarını koruması gerekir. Senaryo planlamasını kullanmak ve operasyonları için önemli olan alanlarda riskleri izlemek, işletmelerin siyasi şiddet ve iç karışıklık risklerinin yoğunlaşabileceği yerler konusunda farkındalığını artırabilir. Şirketler ayrıca sigorta poliçelerinin grev, isyan ve iç karışıklık gibi risklerin etkisini karşılayıp karşılamadığını da gözden geçirmelidir.
yazar hakkında
Srdjan Todorovic, Allianz Group’un orta ölçekli işletmeleri, büyük işletmeleri ve uzman riskleri sigortalama konusunda uzmanlık merkezi ve küresel hattı olan Allianz Commercial’da Politik Şiddet ve Düşmanca Ortam Çözümleri Başkanıdır. Allianz Commercial, kendi ekipleri veya Allianz Group ağı ve ortakları aracılığıyla 200’den fazla ülke ve bölgede faaliyet göstermektedir. Srdjan’a çevrimiçi olarak şu adresten ulaşılabilir: [email protected] ve şirketin web sitesinde, https://commercial.allianz.com