Sinyal İsveç’ten çıkışı hükümetin arka kapı teklifine göre tehdit ediyor


İsveç kolluk kuvvetleri ve güvenlik kurumları, sinyal ve whatsApp gibi şifreli mesajlaşma hizmetlerini arka planları uygulamaya zorlayacak mevzuatı savunuyor.

Bu önlem, yetkililere ceza soruşturmaları için kullanıcıların iletişimine erişim sağlamayı amaçlamaktadır. Bununla birlikte, bu teklif hem hizmet sağlayıcılardan hem de İsveç’in kendi ordusundan güçlü bir dirençle karşılaştı.

Signal Vakfı başkanı Meredith Whittaker, sinyalin şifreleme standartlarından ödün vermek yerine İsveç pazarından çekileceğini açıkça belirtti. SVT Nyheter ile yapılan bir röportajda Whittaker, bir arka kapıyı tanıtmanın uygulamanın tüm güvenlik mimarisini zayıflatacağını vurguladı, “İsveç dileklerine dayalı bir güvenlik açığı yaratırsanız, tüm ağımızı zayıflatmanın bir yolunu yaratacaktır.”

Ayrıca Signal’ın kullanıcı gizliliği ve veri korumasına olan bağlılığının çok önemli olduğunu ve kuruluşun bu prensibi tehlikeye atmasını talep etmeyeceğini belirtti.

İlginç bir şekilde, yakın zamanda güvenli, sınıflandırılmamış iletişim için sinyali benimseyen İsveçli silahlı kuvvetler de önerilen mevzuatla ilgili endişeleri dile getirdi. Hükümete yazdığı bir mektupta, askeri yetkililer, zorunlu olarak zorunlu olmanın kötü niyetli aktörler tarafından sömürülebilir güvenlik açıklarını getirebilecekleri ve böylece ulusal güvenliğin tehlikeye atılabileceği konusunda uyardı. Bu duruş, İsveç’in savunma öncelikleri ile kolluk kuvvetlerinin hedefleri arasındaki bir anlaşmazlığı vurgulamaktadır.

Adalet Bakanı Gunnar Strömmer, kolluk kuvvetlerinin ciddi suçlara karşı mücadelede elektronik iletişime etkili bir şekilde erişmesinin gerekli olduğunu savunarak teklifi savundu. Riksdag’a (İsveç Parlamentosu) önümüzdeki yılın başlarında sunulabilen yasa tasarısı, ulusal güvenliğin ihtiyaçlarını bireysel gizlilik haklarıyla dengelemeyi amaçlıyor, bu da tartışmalı bir denge.

Kapalı kapı güvenliğinin CEO’su William Wright, hareketi eleştirerek:

“Yazılıma geri dönüş yapmak kasıtlı olarak güvenlik açıkları yaratmaya benzer. Gömüldükten sonra, tehdit aktörleri onları bulmaya ve sömürmeye odaklanarak milyonlarca risk altına sokacaklar. Tarih, tuz tayfun saldırısında sömürülenler gibi devlet destekli arka kapıların bile, onları yaratan kurumlara karşı döndürülebileceğini göstermiştir. Uzun vadeli riskler, kolluk kuvvetleri için kısa vadeli faydalardan çok daha ağır basmaktadır. ”

İsveç’teki bu gelişme diğer ülkelerdeki tartışmalara benzer. Özellikle, İngiltere yakın zamanda Apple’ın şifreli iCloud hesaplarına erişim sağlamasını istedi. Yanıt olarak Apple, İngiliz kullanıcılarının güvenlik protokollerinden ödün vermek yerine hesaplarını uçtan uca şifreleme ile koruma seçeneğini kaldırmayı seçti.

Bu durumlar, güvenlik nedeniyle özel verilere erişim isteyen hükümetler ile insanların gizliliğini koruma ihtiyacı arasındaki sürekli mücadeleyi vurgulamaktadır. İsveç’in bu teklifi tartıştığı gibi, nihai kararın sadece ülke içindeki şifreli mesajlaşma üzerinde değil, aynı zamanda gizlilik ve dijital güvenlik ile ilgili küresel konuşmalarda da büyük bir etkisi olabilir.





Source link