Yapay Zeka ve Makine Öğrenimi, Etkinlikler, Finans ve Bankacılık
Mastercard’dan Rigo Van den Broeck, Veriye Dayalı Bir Dünyada Siber Güvenliğin Sağlanması Konusunda
Prajeet Nair (@prajeetspeaks) •
17 Ekim 2024
Günümüzün hiper bağlantılı dünyasında verilerin çoğalması, risklerin yanı sıra önemli fırsatları da beraberinde getiriyor. Mastercard’ın siber güvenlikten sorumlu başkan yardımcısı Rigo Van den Broeck, dijital ortam geliştikçe şirketlerin savunmalarını hem büyüyen veri ortamına hem de yapay zeka gibi gelişmiş araçları kullanan suçlulara ayak uyduracak şekilde uyarlamaları gerektiğini söyledi.
Ayrıca bakınız: Güvenliğin Geleceği Neden Kimliktir?
Ancak verilerin hacmi ve hassasiyeti arttıkça, verileri korumak daha da zorlaşıyor; özellikle de tehdit aktörleri, saldırılarını geliştirmek için geniş veri erişiminden yararlanıyorsa. Van den Broeck, Mastercard’ın, verilerin nasıl ve nerede saklandığını değerlendirmek ve güvenlik açıklarını belirlemek için bir “değerlendirme sütunu” ile başlayan yaklaşımını paylaştı.
“Orada daha fazla kişisel veri var ve ayrıca verilerle daha fazla bağlantı olduğunu görüyoruz, böylece veriler daha erişilebilir hale geliyor” dedi. “Bu, yeni teknolojiler ve yetenekler geliştirmek için pek çok fırsat yaratıyor, ancak diğer taraftan da devasa bir tehdit bileşeni yaratıyor. Sonuçta her şey siber güvenlikle ilgili.”
Van den Broeck, GovWare 2024 Zirvesi’nde Bilgi Güvenliği Medya Grubu ile yapılan bu video röportajında şunları da tartıştı:
- Hiper bağlantı, büyük miktardaki verilerle ilgili siber güvenlik risklerini nasıl artırıyor;
- Mastercard’ın sahtekarlığın tespiti ve ödemeler öncesinde etkileşimlerin güvence altına alınması için yapay zeka kullanma yaklaşımı;
- Küresel ölçekte siber suçlarla mücadelede veri bağlantısı ve işbirliğinin rolü.
Mastercard’da Van den Broeck, bölgenin emniyet ve güvenliğine liderlik etmekten, ürün stratejisini değiştirmekten ve pazara açılma yaklaşımlarını geliştirmekten sorumludur. Kart ve ödeme sektöründe neredeyse 30 yıllık deneyime sahip. Uzmanlığı, ürün ve pazar geliştirmeden, uluslararası entegrasyonu teşvik eden farklı türdeki “değişim” projelerine, yeni iş kollarının açılmasına ve ürün yeniliğine kadar uzanmaktadır.