Saldırı Yüzeyi Yönetimine İlişkin CFO Görüşleri


Kuruluşlar dijital dönüşümün karmaşıklıklarıyla baş etmeye devam ettikçe, saldırı yüzeyi katlanarak büyüdü ve bu da saldırı yüzeyi yönetimini risk yönetimi için giderek daha önemli bir öncelik haline getirdi.

Siber saldırıların sıklığı ve karmaşıklığı artarken ve işletmelere olan mali yük benzeri görülmemiş seviyelere ulaşırken riskler yüksek. Bu makalede, saldırı yüzeyi yönetiminin kritik önemini finans yöneticileri (CFO’lar) ve finansal risk yönetimi perspektifinden inceleyeceğiz.

CFO’lar için Saldırı Yüzeyi Yönetimi

Saldırı yüzeyi yönetimi (ASM), kötü niyetli aktörlerin bir organizasyonun BT ekosistemine girebileceği tüm potansiyel noktaları haritalamayı ve analiz etmeyi içeren kapsamlı bir siber güvenlik yaklaşımıdır. Şirketler, saldırı yüzeyleri hakkında derinlemesine bir anlayış kazanarak siber tehditlere maruz kalmayı en aza indiren sağlam bir savunma stratejisi geliştirebilir.

ASM, bilinen ve bilinmeyen varlıkların belirlenmesi, güvenlik açıklarının tespiti ve saldırıları önlemek için risklerin giderilmesini içerir; bunlar CFO’ların kurumsal riski azaltmalarına yardımcı olabilecek önemli uygulamalardır.

Finansal Hizmetler Sektörünün Siber Tehditlere Karşı Savunmasızlığı

Finansal hizmetler sektörü, bu kuruluşların büyük miktarda hassas veri ve fonu yönetmesi nedeniyle siber saldırganlar için birincil hedeflerden biridir. Kuruluş ne kadar büyük ve dağınıksa, saldırı yüzeyi o kadar kapsamlı olur ve bu da onu yetkisiz erişime karşı daha savunmasız hale getirir. Daha küçük finansal kuruluşlar bile genellikle daha az sağlam güvenlik önlemleri ve hassas varlıkları ve verileri nedeniyle risk altındadır. Güvenlik ekipleri için saldırı yüzeyi yönetimi eğitimine yatırım yapmak, finansal kuruluşlar için hayati bir yatırımdır.

IMF’nin Küresel Finansal İstikrar Raporu’na göre, son yirmi yılda bildirilen siber olayların yaklaşık beşte biri uluslararası finans sektörünü etkilemiş, finans kuruluşlarına 12 milyar dolar doğrudan zarar vermiş ve 2020’den bu yana tahmini doğrudan zarar 2,5 milyar dolar olmuştur. Daha küçük finans kuruluşları bile genellikle daha az sağlam güvenlik önlemleri nedeniyle risk altındadır.

Tüketiciler, kuruluşlar ve verileri için giderek artan tehdit konusunda daha fazla bilinçleniyor. Bu da yalnızca yüksek riskli sektörlerdeki kuruluşlar için değil, tüm kuruluşlar için güven oluşturmak ve kalıcı müşteri ilişkileri sürdürmek amacıyla güvenlik zayıflıklarını gidermeyi zorunlu hale getiriyor.

CFO’lar için Saldırı Yüzeyi Yönetim Stratejileri

Tüm kuruluşlar için artan risk, değişen kapasiteye uyum sağlayabilen ölçeklenebilir bir güvenlik stratejisi gerektirir. ASM, hem dahili hem de harici varlıkların etkin ve kapsamlı bir varlık envanterini sağladığı için CFO perspektifinden tercih edilen bir siber güvenlik yönetimi yaklaşımı haline geliyor. ASM, ortaya çıktıkça güvenlik açıklarını tespit ederek şirketlerin bilinçli, riske dayalı güvenlik kararları almasını ve kurumsal BT güvenliğini optimize etmesini sağlar. ASM şunları içerir:

  • Varlık Keşfi:Bir dizi açık kaynaklı istihbarat (OSINT) tekniğini kullanarak, bilinen ve bilinmeyen aktif ve aktif olmayan varlıkların tespiti ve coğrafi olarak konumlandırılması.
  • Bulut ve Üçüncü Taraf Hizmetlerinin Güvenliğini Sağlama: Saldırı yüzeyi ve görünürlük üzerine yapılan bir SANS anketine göre, katılımcıların %94’ü en azından ara sıra bulut hizmetlerini kullandığını ve %90’ı kuruluşlarında üçüncü taraf hizmetleri ve iştirakleri kullandığını bildirmiştir. CFO’lar, düzenli olarak planlanan güncellemeler ve üçüncü taraf risk yönetimi (TPRM) raporlarıyla birlikte güncel bir bulut varlıkları ve güvenilir üçüncü taraf sistemleri listesine sahip olduklarından emin olmalıdır.
  • Güvenlik Açığı Keşfi:Güvenlik durumunun otomatik bir yaklaşımla değerlendirilmesi, olası risklerin tespitini hızlandırır; ayrıca dijital altyapı ve ağların bilinen güvenlik açıkları açısından değerlendirilmesi için düzenli taramalar yapılmasına olanak tanır.
  • Risk azaltma: Güvenlik açıklarını gidererek ve bilgilendirilmiş güvenlik kararları alınmasını sağlayacak ayrıntılı bilgiler sağlayarak kuruluşu saldırılardan korur.

Artan siber tehditler arasında, CFO’lar saldırı yüzeyi yönetim stratejilerinin benimsenmesiyle birlikte BT altyapısının optimizasyonuna öncelik vermelidir. Saldırı yüzeylerine görünürlük kazandırarak ve Cyble Attack Surface Management gibi saldırı yüzeyi yönetim araçlarının kullanımıyla güvenlik açıklarını proaktif bir şekilde ele alarak, CFO’lar güvenlik duruşlarını iyileştirerek, dijital varlıklarını koruyarak ve müşterilerinin güvenini sürdürerek finansal riski azaltabilirler.



Source link