Rusya, Rusya’nın tam da bunu yapmayı planladığı yönündeki haberlerden iki ay sonra, kitle imha silahlarının yörüngeye yerleştirilmesine yönelik yaklaşık 50 yıldır uygulanan yasağı yeniden onaylayacak olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararını Çarşamba günü veto etti.
Rusya’nın karara karşı çıkması sürpriz olmadı. Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinden biri olan Rusya’nın, konseyin önüne gelen her türlü kararı veto etme hakkı bulunuyor. Çin oylamada çekimser kaldı ve Güvenlik Konseyi’nin diğer 13 üyesi karar lehinde oy kullandı.
Eğer onaylanırsa karar, 1967 Uzay Anlaşması’nın IV. Maddesindeki bağlayıcı yükümlülüğü teyit edecekti; bu madde, ulusların “nükleer silahlar veya diğer türden kitle imha silahları taşıyan herhangi bir nesneyi Dünya etrafındaki yörüngeye yerleştirmemeleri gerektiğini” söylüyordu. “
Nükleere Geçiş
Rusya, Dış Uzay Anlaşması’nın 115 tarafı arasında yer alıyor. Güvenlik Konseyi’nin Çarşamba günü yaptığı oylama, Şubat ayında Rusya’nın nükleer uydusavar silahı geliştirdiği yönündeki raporların ardından geldi.
Başkan Biden’ın ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan, “ABD, Rusya’nın nükleer cihaz taşıyan yeni bir uydu geliştirdiğini değerlendiriyor” dedi. “Başkan Putin’in Rusya’nın uzaya nükleer silah yerleştirme niyetinde olmadığını açıkça söylediğini duyduk. Eğer durum böyle olsaydı Rusya bu kararı veto etmezdi.”
Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya, uluslara nükleer silah veya Dünya etrafındaki yörüngeye yerleştirilmek üzere tasarlanmış herhangi bir kitle imha silahı geliştirmemeleri yönünde çağrıda bulunan ortak kararı önerdi. ABD’li ve Japon diplomatlar yaptıkları açıklamada uzayda nükleer patlama tehlikesine dikkat çekti. ABD’li yetkililer bir basın açıklamasında böyle bir olayın “sürdürülebilir kalkınma ve uluslararası barış ve güvenliğin diğer yönleri üzerinde ciddi etkileri olacağını” söyledi.
ABD’nin BM Büyükelçisi Linda Thomas-Greenfield, oylamaya katılmayarak “Çin, nükleer silahların yayılmasının önlenmesine yönelik küresel rejimi korumak yerine Rusya’yı küçük ortağı olarak savunmayı tercih ettiğini gösterdi” dedi.
ABD hükümet yetkilileri, Rusya’nın geliştirmekte olduğunu söyledikleri uydusavar silahın kesin niteliği hakkında ayrıntılı bilgi vermedi. Yörüngedeki bir nükleer patlama birçok ülkeden çok sayıda uyduyu yok edecek ve astronotları tehlikeye atacaktır. Nükleer bir patlamanın yarattığı uzay enkazı, gelecekteki uzay araçları için gerekli olan yörünge trafik şeritlerini tıkayabilir.
Sovyetler Birliği nükleer reaktörlerle çalışan 30’dan fazla askeri uyduyu fırlattı. Rusya’nın askeri uzay programı, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonraki ilk birkaç on yılda zayıfladı ve ABD istihbarat yetkilileri, programın hâlâ ABD Uzay Kuvvetleri ve Çin ordusunun sahip olduğu yeteneklerin gerisinde kaldığını söylüyor.
Rusya’nın askeri finansmanı son iki yıldır büyük ölçüde Ukrayna’daki savaşa harcandı, ancak Putin ve diğer üst düzey Rus yetkililer, düşmanlara karşı nükleer güç ve uzay varlıklarına saldırı tehdidinde bulundu. Rusya ordusu, 2022’de Ukrayna’yı işgal ettiğinde ticari bir uydu iletişim ağına siber saldırı başlattı.
Rusya uzun süredir uydusavar (ASAT) silahlara ilgi duyuyor. Sovyetler Birliği 1960’larda ve 1970’lerde “ko-orbital” ASAT’ları denedi. Konuşlandırıldığında, bu eş-yörünge ASAT’ları, düşman uydularına yaklaşarak ve patlayıcıları patlatarak veya hedefi yörüngeden çıkarmak için bir kıskaç kolu kullanarak saldırırdı.
1987’de Sovyetler Birliği, düşman uydularına karşı kullanılabilecek lazer teknolojilerini test etmek için deneysel bir silah platformunu yörüngeye fırlattı. Rusya, 2021’de geniş çapta kınanan “doğrudan yükseliş” ASAT testinde kendi uydularından birini düşürdü. Rusya’nın bu doğrudan tırmanma ASAT testi, Çin, ABD ve Hindistan’ın benzer yetenek gösterilerini takip etti. Rusya ordusu ayrıca son on yılda, yörüngedeki düşmanın uzay aracına saldırabilecek veya düşman uydusunu yok etmek için füze fırlatabilecek uyduları da gösterdi.