

Son yıllarda, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki medya kuruluşları, Rusya’yı çevreleyen artan endişeleri büyük ölçüde bildirdi ve bunu ülkenin birincil siber rakiplerinden biri olarak tasvir etti. Son üç ila dört yıl boyunca Rusya, casusluk, siber saldırılar ve ABD’de kritik altyapı hedeflemekle suçlanıyor ve bu da önemli bir ulusal güvenlik tehdidi olarak atanmasına yol açtı.
Ancak geçen Cuma günü, Beyaz Saray, ABD Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenlik Ajansı’na (CISA) yeni direktifler yayınladı ve Rusya’yı Amerika’nın birincil siber rakipleri listesinden resmen kaldırdı. Bu karar önemli bir değişime işaret ediyor, çünkü odak noktası sadece Çin’e döndü, bu da şimdi tek ulusun ABD için doğrudan siber bir tehdit oluşturduğu olarak kabul ediliyor. Rusya’yı tehdit radarından çıkarma kararı, CISA, İç Güvenlik Bakanlığı ve Pentagon arasındaki tartışmalardan sonra geldi.
Bu hareket birçok kişi için sürpriz olsa da, özellikle eski ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin arasındaki devam eden siyasi bağlar göz önüne alındığında, biraz beklendi. Trump’ın Kremlin ile samimi ilişkisi uzun zamandır bir inceleme ve tartışma konusu oldu ve bazıları bu son kararı etkilemiş olabileceğini tahmin ediyor.
Bu değişiklikle CISA’ya Rusya’dan kaynaklanan herhangi bir siber tehdidi veya Rus hükümeti tarafından finanse edilen tehditleri izlemeyi veya bildirmeyi bırakması talimatı verildi. Bununla birlikte, Rusya’ya bağlı siber suçlu grupların, kötü şöhretli fidye yazılım çeteleri Lockbit ve Black Basta gibi gözetim altında kalmaya devam edip etmeyeceğine dair hala bir belirsizlik var. Fidye yazılımı saldırıları başlatmak için kötü şöhretli bu gruplar, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki işletmeler için önemli bir tehdit oluşturdular ve radardan çıkarılmasının ülkedeki siber güvenlik için ciddi sonuçları olabilir.
Bu arada, Avrupa’da Polonya farklı bir duruş aldı. Polonya hükümeti kısa süre önce Rusya’yı Kremlin destekli bir siber suçlu grubunun Polonya Uzay Ajansı’na (PolsA) sızdığını, kötü amaçlı yazılımları dikip hassas verileri çaldıktan sonra en önemli siber düşmanı olarak tanımladı. Polonyalı yetkililer saldırıyı doğruladı ve ihlalin tamamını ortaya çıkarmak için adli bir soruşturma başlattı.
Polonya’nın dijital iletişim bakanı Gawkowski Krzysztof saldırıyı doğruladı ve soruşturmanın devam ettiğini vurguladı. Polonya hükümeti, Rus hükümetini, ülkenin siyasi ve ekonomik çıkarlarını istikrarsızlaştırmak için daha geniş bir çabanın bir parçası olduğunu savunarak siber saldırıyı düzenlemekle suçladı. Polonya’nın Ukrayna’ya, özellikle askeri ve insani yardım sağlamada güçlü desteği, onu Kremlin için kilit bir hedef haline getirdi. Siber saldırı, Polonya’nın Rusya ve Ukrayna arasındaki devam eden çatışmadaki rolünü misilleme ve zayıflatma girişimi olarak görülüyor.
Bu durum, küresel sahnede siber güvenliğin artan öneminin altını çiziyor ve farklı ülkelerin siber tehditlere yanıt olarak aldığı çeşitli yaklaşımları vurgulamaktadır. ABD odağını Çin’e kaydırdıkça, Avrupa, özellikle Polonya, Rus siber saldırganlığına karşı duruşunda kararlı kalıyor ve uluslararası siber çatışmanın karmaşık ve gelişen doğasını ortaya koyuyor.
Reklam
LinkedIn grubumuz “Bilgi Güvenliği Topluluğu” nda 500.000’den fazla siber güvenlik uzmanına katılın!