MyCena, Çağrı Merkezlerinde ve BPO’larda Müşteri Verilerine Erişim Korumasını İyileştiriyor


MyCena Güvenlik Çözümleri bugün, çağrı merkezlerinde, İş Süreçlerinde Dış Kaynak Kullanımı (BPO’lar) ve müşteri hizmetleri merkezlerinde kimlik bilgileri hırsızlığını, dolandırıcılığı ve sosyal mühendisliği durdurmak için tasarlanan MyCena Desk Center (MDC) platformuna yeni bir özellik eklediğini duyurdu.

Müşteri hizmetleri operasyonları, milyonlarca müşterinin verilerine kapıları açtıkları için siber suçlular için birincil hedeftir.

Şu anda çağrı merkezlerindeki, BPO’lardaki ve müşteri hizmetleri merkezlerindeki yöneticiler, temsilcilere şifrelerini açık metin olarak veriyor. Sorun, temsilciler parolaları bir kez öğrendikten sonra, kuruluş artık bu parolaların ömrünü kontrol edemez ve bunlar, onlar bilmeden paylaşılabilir, satılabilir, kaybolabilir, sosyal mühendislikle değiştirilebilir veya kimlik avına tabi tutulabilir.

MyCena’nın yeni çözümü, güvenliği çalışanların elinden alıp ait olduğu yere iş liderlerinin ellerine geri verdiği için bu zorluğun üstesinden geliyor. MyCena’nın en yeni özelliği, operasyon yöneticilerinin şifreli parolalar oluşturmasına, yönetmesine ve aracılar parolalarını görmeden, yazmadan veya bilmeden tüm temsilcilerine dağıtmasına olanak tanır.

Çözüm, hedefleme aracılarını dolandırıcılar, kimlik avcıları ve suçlular için alakasız hale getiriyor. Temsilciler artık verilere erişmek için parolaları görmediklerinden veya bilmediklerinden, bunları yanlışlıkla veya kasıtlı olarak yazamaz, yazamaz veya paylaşamazlar, bu da müşteri hizmetleri merkezinde siber güvenliği ve veri korumayı önemli ölçüde güçlendirir.

MyCena, şirketlerin dahili olarak yaptığı ve veri ihlali döngüsünü başlatan iki temel mantık hatasını belirleyen ilk siber güvenlik şirketiydi. İlk olarak, şirketler her çalışanın sistemlerine ve verilerine erişmek için kendi şifrelerini oluşturmasına izin verir. Erişim kontrolünü ele geçirdikleri için, şifrelerin ne zaman kimlik avı ile çalındığını, sosyal mühendislik yoluyla kullanıldığını, paylaşıldığını, satıldığını veya kişisel hesaplarda yeniden kullanıldığını bilmiyorlar. İhlallerin çoğunluğu (%82’den fazlası) çalışanların oturum açma kimlik bilgilerini kullanır. Bu, 5 ihlalden 4’ünün tehdit istihbaratı ve algılama araçları tarafından dış tehdit olarak algılanmadığı ve tamamen gözden kaçırıldığı anlamına gelir.



Source link