YORUM
Kurumsal BT ortamı, öncelikle geleneksel ağ sınırlarının sınırlarını bulanıklaştıran hizmet olarak yazılımın (SaaS) yaygın biçimde benimsenmesi nedeniyle gelişiyor. Bu değişiklik, işgücünün esnek ve mobil çalışma seçeneklerine olan ihtiyacıyla uyumlu olan kendi cihazını getir (BYOD) uygulamalarının yaygın şekilde uygulanmasını teşvik ediyor. Sonuç olarak, kişisel mobil cihazlar iş operasyonlarında vazgeçilmez hale geliyor ve çalışanların kendi cihazlarını günlük iş aktivitelerine entegre etmelerine olanak tanıyor.
Ancak kişisel cihazların kurumsal sistemlere entegrasyonu önemli güvenlik sorunlarını da beraberinde getirdi. BT departmanları artık kontrol etmedikleri cihazları yönetme zorluğuyla karşı karşıya kalıyor ve bu da bu BYOD cihazlarının antivirüs yazılımı ve disk şifreleme gibi temel güvenlik önlemlerine sahip olup olmadığına ilişkin görünürlüğün sınırlı olmasına neden oluyor. Bu korumalar olmadan BYOD cihazları, kötü amaçlı yazılımlar da dahil olmak üzere, cihazları ve eriştikleri hassas kurumsal verileri tehlikeye atabilecek çok sayıda tehdide açıktır.
Siber güvenliğin zorluğu, riski azaltmak ve güvenli ve verimli bir BYOD ekosistemini beslemektir. Bu zorluğun başlıca çözümleri mobil cihaz yönetimi (MDM) ve güvenli uzaktan erişim stratejileridir. Gelin bu teknolojilerin nasıl çalıştığını inceleyelim.
Siber Güvenlik Sorunlarına Temel Çözümler
1. Mobil cihaz yönetimi
Mobil cihaz yönetimi, bir kuruluş içindeki mobil cihazların güvenliğinin sağlanması, yönetilmesi ve izlenmesinde etkili olan, yöneticilere güvenlik politikalarını belirleme, yazılım güncellemelerini dağıtma ve çeşitli uç noktalarda uyumluluğu sürdürme yeteneği sunan yazılım çözümleridir. MDM şemsiyesi altındaki iki stratejik yaklaşım şunları içerir:
a) Kurumsal çalışma alanı yaklaşımı
Kurumsal çalışma alanı yaklaşımı sayesinde şirketler, bir çalışanın kişisel cihazında güvenli ve ayrı bir alan oluşturabilir; bu alan esas olarak iki bölge oluşturabilir: biri kişisel kullanım için, diğeri iş amaçlı ve her biri katı güvenlik protokolleriyle güvence altına alınmıştır. Bu tür iş bölgesi ortamları, kurumsal e-postalara, takvimlere ve belirlenen uygulamalara korumalı ve şifrelenmiş bir alandan erişilmesini sağlar. Sıkı parola politikaları ve verileri uzaktan silme yeteneği de dahil olmak üzere güvenlik önlemleri kritik öneme sahiptir ve cihazın kaybolması veya bir çalışanın şirketten ayrılması durumunda koruma sağlar.
b) Uygulama konteynerizasyonu
Uygulama kapsayıcılaştırma, kurumsal uygulamaları ve verileri kullanıcının cihazındaki izole kaplara yerleştirerek güvence altına alan ve işle ilgili uygulamaları daha geniş cihaz ortamından koruyan bir stratejidir. Bu yaklaşım, veri şifreleme ve güçlü kimlik doğrulama protokolleriyle korunan konteynerli kurumsal uygulamaların dağıtılmasını ve böylece cihazın güvenliğinin ihlal edilmesi durumunda bile kurumsal bilgilerin güvence altına alınmasını içerir.
2. Güvenli uzaktan erişim çözümleri
Güvenli uzaktan erişim çözümler, çalışanların terminal sunucuları, sanal masaüstleri veya akışlı uygulamalar aracılığıyla kurumsal kaynaklara bağlanmasına ve bunlarla etkileşime girmesine olanak tanıyan yöntemleri içerir. Bu yaklaşım, hassas verileri kurumsal ağın güvenliği altında tutar. Bu bağlantıları, BYOD cihazı ile kurumsal ağ arasındaki veri aktarımını kısıtlayan politikalarla güçlendirmek ve çok faktörlü kimlik doğrulamayı (MFA) uygulamak, uzaktan erişimin güvenliğini artırabilir.
BYOD Güvenliğini Artırma
BYOD güvenliğini daha da geliştirmek için kuruluşlar, kişisel cihazlara ek kontroller uygulayarak ekstra savunma katmanları uygulayabilir. İşte bu kontrollere bazı örnekler:
1. BYOD cihazlarında antivirüs korumasını zorunlu kılma
Kuruluşlar, güvenli uzaktan erişim için VPN’leri kullanırken BYOD cihazlarında antivirüs yazılımının yüklü olmasını gerektirebilir. Cihazdaki VPN istemcisi, antivirüsün varlığını ve ağ bağlantısına izin verilmeden önce sistemin tamamen yamalı olduğunu doğrulayacak şekilde yapılandırılabilir.
2. Ağ erişim kontrolü
Ağ erişim kontrolü (NAC) çözümleri, kuruluşlar tarafından kablolu veya kablosuz yöntemlerle kurumsal ağa bağlanan BYOD cihazları üzerinde güvenlik kontrolleri yapmak için kullanılabilir. VPN kontrollerine benzer şekilde NAC, ağ erişimine izin vermeden önce yüklü antivirüs yazılımını ve güncel sistem yamalarını kontrol edebilir.
3. Çok faktörlü kimlik doğrulama
Çok faktörlü kimlik doğrulama, sağlam bir BYOD politikasının önemli bir yönüdür. MFA, geleneksel belirteçlerin yanı sıra biyometrik kimlik doğrulama (parmak izleri veya yüz tanıma gibi) gibi kurumsal kaynaklara erişim için ekstra doğrulama adımları ekleyerek güvenliği önemli ölçüde artırabilir. Bu yöntem, yetkisiz erişime karşı savunmayı güçlendirerek kuruluş için daha güvenli bir ortama katkıda bulunabilir.
4. Ağ bölümlendirmesi
Şirketler, BYOD cihazlarını kritik dahili kaynaklardan izole etmek için ağ bölümlendirmeyi uygulayabilir ve böylece güvenlik ihlallerinin potansiyel etkisini en aza indirebilir.
Çözüm
Güçlü bir BYOD güvenlik stratejisi oluşturmak, ilgili riskleri azaltırken mobil öncelikli iş gücünün avantajlarından yararlanmayı amaçlayan kuruluşlar için zorunludur. Şirketler, antivirüs koruması, ağ erişim kontrolü, çok faktörlü kimlik doğrulama ve ağ bölümlendirme gibi ek kontrollerle birlikte mobil cihaz yönetimi ve güvenli uzaktan erişim gibi çözümler uygulayarak güvenli ve verimli bir BYOD ekosistemi oluşturabilir. Bu önlemler hassas kurumsal verileri koruyabilir ve kuruluşun ağ altyapısının bütünlüğünü sağlayabilir.