Kritik Altyapı Güvenliği, Eğitim ve Güvenlik Liderliği
Gerçek Dünyadaki Saldırıları Simüle Ederek ve Tehditlere İlişkin İçgörü Kazanarak Dayanıklılık Oluşturun
CyberEdBoard •
22 Ocak 2024
Siber tehditler gelişmeye devam ettikçe, mobil ağ operatörleri dayanıklılığı korumak için saldırgan güvenliğe ihtiyaç duyuyor. Güvenlik duvarları ve şifreleme gibi geleneksel güvenlik yaklaşımları artık tek başına yeterli değil. Saldırgan güvenlik proaktiftir; potansiyel tehditlerin önünde kalmak için gerçek saldırganların stratejilerini taklit eder.
Ayrıca bakınız: SASE’yi NDR ile entegre etme: SASE Olgunluğu, Bulut Stratejisi ve Ağ Görünürlüğü
Saldırgan güvenlik sayesinde mobil ağ operatörleri, ağlarını potansiyel tehditlere karşı tanımlayabilir, yamalayabilir ve güçlendirebilir ve iletişim hizmetlerinin kesintisiz olarak sunulmasını sağlayabilir.
Saldırgan güvenliğin başlıca avantajlarından biri, gerçek dünyadaki saldırı senaryolarını simüle edebilme yeteneğidir. Kötü niyetli aktörlerle aynı araç ve tekniklerle donanmış olan etik bilgisayar korsanları, mobil ağın altyapısında kontrollü sızma testleri gerçekleştirir. Bu, MNO’lara, siber suçluların yetkisiz erişim elde etmek veya verileri tehlikeye atmak için kullanabilecekleri güvenlik açıklarına ilişkin değerli bilgiler sağlar.
Simülasyonlar yalnızca teknik konularla sınırlı değildir; sosyal mühendislik tekniklerine uzanırlar ve kuruluş içindeki insan etkileşimlerindeki potansiyel zayıflıkları ortaya çıkarmayı ve MNO’nun güvenlik duruşunun her yönünü test etmeyi amaçlarlar.
Saldırgan Güvenliğin Faydaları
- Güvenlik açığı penceresini azaltmak: Teknoloji hızla geliştikçe her an yeni güvenlik açıkları ortaya çıkabilir. MNO’lar proaktif bir duruş benimsemeli ve güvenlik açığı penceresini azaltmak için savunmalarını sürekli olarak test etmeli ve güncellemelidir. Bu, ağın dayanıklı, uyarlanabilir ve ortaya çıkan tehditlere karşı dayanıklı kalmasını sağlayacaktır.
- Uyumluluk ve güvenlik standartlarını karşılama: Telekomünikasyon sektörü katı düzenlemelere ve güvenlik standartlarına tabidir. Saldırgan güvenlik uygulamaları, MNO’ların sektöre özel düzenlemelere uyumu sağlamasına yardımcı olur; bu, yasal sonuçlardan, itibar kaybından ve mali kayıplardan kaçınmak için çok önemlidir. MNO’lar, Genel Veri Koruma Yönetmeliği veya sektöre özel çerçeveler gibi standartlara bağlı kalarak, veri koruma ve müşteri gizliliğine olan bağlılıklarını gösterirler.
- Olay müdahalesine hazırlıklı olmak: Saldırgan güvenlik, MNO’ları potansiyel olaylara hazırlar. Etik hackleme çalışmalarından elde edilen bilgiler, ağlarının zayıf noktalarını anlamalarına yardımcı olur ve bu da olay müdahale planlarını geliştirmelerine ve iyileştirmelerine yardımcı olur. Bir siber saldırı durumunda MNO’lar, hasarı ve kesinti süresini en aza indirmek için hızlı ve etkili bir şekilde harekete geçebilir.
- Üçüncü taraf iş ortaklarıyla işbirliğinin etkinleştirilmesi: Mobil ağlar genellikle donanımdan yazılıma kadar çeşitli bileşenler için üçüncü taraf sağlayıcılara bağımlıdır; dolayısıyla saldırgan güvenlik, üçüncü taraf ortaklıklarını da içermelidir. Bu dış ilişkilerin güvenliğinin düzenli olarak değerlendirilmesi, güvenlik açıklarının bu kanallardan ağa girmemesini sağlamaya ve genel güvenlik duruşunu güçlendirmeye yardımcı olacaktır.
Saldırgan Güvenliğin Zorlukları
- Etik hususları dengelemek: Saldırgan güvenlik testlerinin yanlışlıkla hizmetleri kesintiye uğratmamasını, müşteri verilerini tehlikeye atmamasını veya yasa veya düzenlemeleri ihlal etmemesini sağlamak için açık yönergeler ve etik sınırlar oluşturmak çok önemlidir.
- Gizlilik ve veri koruma zorluklarını aşma: Müşteri verilerinin hassasiyeti göz önüne alındığında, saldırgan güvenlik etkinliklerinin katı gizlilik ve veri koruma düzenlemelerine uyması gerekir. MNO’lar, test sırasında müşteri bilgilerinin gizli kalmasını ve etik bilgisayar korsanlarının kullanıcı gizliliğini korumak için yönergelere uymasını sağlamalıdır. Bu sadece yasal bir gereklilik değil; Müşteri güvenini korumak esastır.
Güvenliğin Maliyeti: Yatırım ve Risk
Saldırgan güvenlik önlemlerinin uygulanması finansal bir yatırım gerektirir ancak bu bir maliyetten ziyade stratejik bir harcamadır. Bir güvenlik ihlalinin potansiyel mali, itibari ve operasyonel sonuçları, proaktif güvenlik önlemlerine yatırılan kaynaklardan çok daha ağır basmaktadır ve MNO’ların bunu kabul etmesi gerekmektedir.