Mirai botnet, 29 Ekim 2024’te rekor kıran bir Dağıtılmış Hizmet Reddi (DDoS) saldırısı gerçekleştirdi ve saniyede 5,6 terabit (Tbps) gibi şaşırtıcı bir zirveye ulaştı.
Bu devasa kötü amaçlı trafik dalgası, Doğu Asya merkezli bir İnternet Servis Sağlayıcısı (ISP) olan Cloudflare müşterisini hedef alarak şimdiye kadar kaydedilen en büyük DDoS saldırısına işaret ediyor.
DDoS Saldırılarını Anlamak
DDoS saldırıları, hedefin çevrimiçi hizmetlerini aşırı trafikle doldurarak kullanılamaz hale getirmeyi amaçlar.
Nesnelerin İnterneti (IoT) cihazlarından faydalanmasıyla ünlü olan Mirai botnet’i, bu tür saldırıları gerçekleştirmek için güvenliği ihlal edilmiş cihazlardan oluşan geniş orduları bir araya getirme becerisiyle özellikle ünlüdür.
Investigate Real-World Malicious Links & Phishing Attacks With Threat Intelligence Lookup - Try for Free
Bu örnekte, saldırının 13.000’den fazla IoT cihazından kaynaklandığı ve botnet’in acımasız yeteneklerinin sergilendiği görüldü.
Tarihi saldırı yalnızca 80 saniye sürdü ancak modern DDoS saldırılarının oluşturabileceği trafik hacminin büyüklüğünü gösterdi.
Cloudflare’in altyapısı, saldırıyı hiçbir insan müdahalesine gerek kalmadan özerk bir şekilde gerçekleştirdi. Saldırının verimliliği hayret vericiydi; benzersiz kaynak IP adreslerinin her biri, akına 8 Gbps’den daha az katkıda bulunarak saniyede ortalama 1 Gbps civarındaydı.
Cloudflare’in analizine göre 2024 dördüncü çeyrekte gerçekleşen DDoS saldırılarının %49’u Layer 3/Layer 4 saldırıları, %51’i ise HTTP tabanlı saldırılar oldu.
Mirai botnet’in bu kadar güçlü bir saldırı başlatma yeteneği, özellikle botnet’lerin güvenlik önlemlerine yanıt olarak gelişip gelişmesi nedeniyle DDoS metodolojilerinde endişe verici bir eğilime işaret ediyor.
Geçtiğimiz çeyrekte hiper-hacimsel saldırılarda keskin bir artış yaşandı; 1 Tbps’yi aşan olaylar önceki çeyreğe kıyasla benzeri görülmemiş bir şekilde %1.885 arttı.
Daha yüksek bant genişliğine sahip saldırılara doğru yönelme, DDoS tehditlerinin ölçeğinde ve karmaşıklığında bir artışa işaret ediyor; bu da hem ağ güvenliği sağlayıcıları hem de işletmeler için önemli zorluklar teşkil ediyor.
29 Ekim olayı, sağlam ve proaktif DDoS azaltma stratejilerinin öneminin altını çizdi.
Potansiyel DDoS saldırılarının boyutunun önemli ölçüde artmasıyla birlikte, geleneksel koruma mekanizmalarının etkinliği azalıyor ve büyük trafik hacimlerini yönetebilecek gelişmiş çözümlerin devreye alınması gerekiyor.
IoT Cihazlarının Rolü
Mirai botnet’in bu rekor saldırıya dahil olması, siber güvenlik ortamında kalıcı bir güvenlik açığının altını çiziyor.
Akıllı TV’ler ve ev aletleri de dahil olmak üzere birçok IoT cihazı genellikle yeterli güvenlik önlemlerine sahip değil ve bu da onları ele geçirme için birincil hedef haline getiriyor.
Bu olay, üreticiler ve tüketiciler için, IoT cihazlarının tasarımında ve kullanımında güvenliğe öncelik verilmesi ve böylece bunların botnet’lere dahil edilme riskinin azaltılması yönünde bir eylem çağrısı görevi görüyor.
5,6 Tbps saldırısının ardından uzmanlar, kuruluşların bir saldırı yaşanmadan önce kapsamlı DDoS koruma stratejileri uygulamalarının gerekliliğini vurguluyor.
Cloudflare, özellikle 2024’ün sonlarındaki en yoğun çevrimiçi alışveriş sezonunda Ransom DDoS olaylarında dikkate değer bir artış olduğunu bildirdi; çünkü bu saldırılar işletmeleri ciddi şekilde aksatabilir ve önemli mali kayıplara neden olabilir.
Cloudflare’in savunması, saldırı sırasında etkili olduğunu kanıtladı ve DDoS tehditlerine karşı otomatik, gerçek zamanlı yanıt verme yeteneklerini sergiledi.
Otonom sistemleri, saldırıyı sorunsuz bir şekilde azaltmayı başardı; bu da kuruluşların, ortaya çıkan tehditlere uyum sağlayabilecek ve bunlara karşı koyabilecek sağlam siber güvenlik altyapılarına yatırım yapma ihtiyacını yansıtıyor.
Rekor kıran 5,6 Tbps DDoS saldırısı, siber savunmada, özellikle güvenli olmayan IoT cihazlarının oluşturduğu güvenlik açıklarıyla ilgili artan zorluklara ışık tuttu.
Bu olay, büyüyen tehdit ortamına karşı koruma sağlamak için kapsamlı, otomatikleştirilmiş DDoS koruma çözümlerinin gerekliliğini önemli bir şekilde hatırlatıyor.
Siber güvenliğin geleceği, giderek daha karmaşık hale gelen bu saldırılara uyum sağlama, yenilik yapma ve bunlara hızla yanıt verme yeteneğimize bağlı.
Jenkins & Jira’yı Kullanarak Uygulama Güvenliğini CI/CD İş Akışlarınıza Entegre Etme -> Ücretsiz Web Semineri