Çağdaş iş ortamında, dünya çapındaki şirketler, kullanıcı verilerini kendi ülkelerinde depolamak ve analiz etmek için giderek daha fazla stratejik bir yaklaşım benimsiyor ve bu verileri yabancı sunuculara aktarma zorunluluğunu ortadan kaldırıyor.
Çin, Amerika, Avrupa, Hindistan, Kanada ve Avustralya’daki işletmeler bu yaklaşıma uyum sağlıyor. Ancak Amerikan teknoloji devi Microsoft, Avrupa Birliği içindeki kullanıcılar için incelikli bir bakış açısı getirdi. Yakın zamanda yapılan bir basın açıklamasında Windows işletim sistemi sağlayıcısı, Avrupa Birliği içinde ve çevresinde oluşturulan tüm kullanıcı verilerini aynı bölgeyle sınırlandırma ve bunları yabancı sunuculara, özellikle de Kuzey Amerika sunucularına aktarmaktan kaçınma taahhüdünü duyurdu.
Bu karar, teknoloji devinin bölgedeki bulut hizmetlerini geliştirmek ve kullanıcılar arasında güveni yeniden inşa etmek için aldığı proaktif bir önlem gibi görünüyor. Azure, Microsoft 365, Power Platform ve Dynamics 365 kullanıcıları artık verilerinin Seattle merkezli sunuculara iletilmeden yerel olarak depolanıp işleneceğinden emin olabilirler.
Fransa, Almanya, İsviçre ve Birleşik Krallık gibi ülkeler, Bulut Hizmet Sağlayıcıları (CSP’ler) tarafından sunulan hizmetlerle ilgili olarak katı veri gizliliği düzenlemelerini sürekli olarak savundu. Microsoft’un bu kurallara bağlılığı onu bir öncü olarak konumlandırıyor ve potansiyel olarak Washington ile Brüksel arasındaki gerilimi hafifletiyor. İkincisi, özellikle Edward Snowden’ın NSA’nın Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri üzerindeki kapsamlı gözetimine ilişkin ifşaatları ışığında, ilkini veri gözetleme uygulamaları nedeniyle ısrarla eleştirdi.
Reklam