Kolluk kuvvetlerinde biyometri – Siber Güvenlik İçerdekiler


[ This article was originally published here ]

Biyometri dünyamızı daha güvenli bir yer haline getirmeye nasıl yardımcı olabilir?

Son zamanlarda bu blogda biyometrik teknolojileri ve bunların nasıl daha sorunsuz bir şekilde hareket etmemize, seyahat etmemize ve ödeme yapmamıza yardımcı olarak günlük hayatımızın bir parçası haline geldiğini araştırıyoruz. Aslında parmak izleri, retina taramaları, ses tanıma ve yüz tanıma, temel hizmetlere erişmemize ve çevremizdeki dünyayı deneyimlememize yardımcı olan çok değerli araçlar haline geldi.

Ancak bu teknolojilerin faydalarının rahatlığın çok ötesine uzandığını unutmamak önemlidir; güvenliğimizi ve korumamızı sağlamada da önemli bir rol oynarlar. İşte biyometrik teknolojilerin kamu güvenliğini sağlamaya yardımcı olabileceği üç yol:

  • Adli tıp ve şüphelilerin tespiti: Biyometrik teknolojiler suçluların tespitini hızlandırabilir. Aslına bakılırsa, bir yüzyıldan fazla bir süredir kolluk kuvvetleri tarafından parmak izi tanımlama sistemlerine güvenilmektedir. Örneğin Birleşik Krallık’ta Metropolitan Polisi 1901’den beri kimlik tespiti için biyometri kullanıyor.

Yıllar geçtikçe, cezai soruşturmalar DNA, avuç içi izi, yüz ve iris gibi diğer biyometrik teknolojileri de içerecek şekilde büyüdü ve bu da kimlik belirleme sürecinin hızlandırılmasına daha da yardımcı oldu. Ve artık çoklu biyometrik tanımlama çözümleri, olay yeri inceleme ekiplerinin ve adli tıp uzmanlarının sahadaki fiziksel kanıtları analiz etmesine olanak tanıyor. Süreci basitleştirmek ve hızlandırmak için ön saflardaki personelin bulunduğu her yerde, avuçlarının içinde bulunurlar.

Sonuçta, tekrar eden suçluların daha hızlı ve daha doğru bir şekilde tespit edilmesi, suçluların sokaklardan temizlenmesine yardımcı olacak ve daha güvenli bir topluma katkıda bulunacaktır.

  • Etkin sınır güvenliği: Biyometrik özellikli self servis kiosklar ve eGate’ler sınır kontrolünde devrim yarattı. Bunlar, sınır teşkilatlarının, güvenlikten taviz vermeden, giderek artan sayıda yolcuyu işleme alma zorluklarıyla yeterince yüzleşmesine olanak tanıyor.

Biyometrik verilerin dahil edilmesi, bölgeye giren veya çıkan tüm kişilerin söyledikleri kişi olduğundan emin olmak için daha hızlı ve daha doğru bir yol sağlar. Bu, yasadışı göç ve terörizmle mücadeleye yardımcı olur, böylece ülkenin sınırlarını güçlendirir ve vatandaşları güvende tutar.

  • Kimlik hırsızlığını önleme: Biyometrik teknolojiler ayrıca kimliğe bürünme ve kimlik hırsızlığına karşı gelişmiş koruma sağlar. Parmak izi gibi biyometrik verileri kimlik belgelerine entegre ederek veya kullanıcının fotoğrafının dijital versiyonunu içeren elektronik kimlik (eID) kullanarak, kimlik bilgilerini düzenleyenler, dolandırıcıların resmi kimlik formlarını ele geçirmesini veya sahtesini yapmasını önemli ölçüde zorlaştırabilir. Bu, kar veya suç faaliyetleri için kullanılabilecek sahte belgelerin azalmasına ve vatandaşların kimliklerinin güvence altına alınmasına yol açar.

İleriye bakıldığında, kolluk kuvvetlerinin verimli operasyonları desteklemek için biyometriyi daha geniş çapta benimsemeleri gerekecek. Ancak bu, sorumluluğun her zaman yenilikten önce gelmesi gereken bir alandır. Biyometrinin vatandaşların en kişisel bilgilerine erişimine ve kullanımına dayandığı göz önüne alındığında, bu dağıtımların en yüksek hassasiyetle ve güçlü etik ilkelerle ele alınması gerekiyor.

Thales, güvenli kimlik yönetimi, biyometri ve siber güvenlik alanlarında onlarca yıllık deneyime sahiptir. Veri korumadaki küresel liderliğimiz, vatandaşların dünyayı güvenli ve emniyetli bir şekilde deneyimlemelerini sağlamamıza yardımcı oluyor.

Biyometriye yaklaşımımız ve hem tüketiciler hem de hizmet sağlayıcılar arasında nasıl güven oluşturduğumuz hakkında daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz: https://www.thalesgroup.com/en/worldwide/group/magazine/thales-true-teknoloji-responsible-biometrics

Reklam



Source link