Günümüzde pek çok kişi kişisel bilgilerini çevrimiçi ortamda paylaşma konusunda iki kez düşünmüyor. Hatta bazıları yedi mühürle mühürlenmesi gereken adreslerini, telefon numaralarını ve hatta Sosyal Güvenlik numaralarını bile söyleyecek kadar ileri gidiyor. Ancak tek sorun paylaşmak değil. Zayıf parolalar ve kötü amaçlı bağlantılar gibi zayıf siber güvenlik uygulamaları da dolandırıcıların bireylerin kişisel bilgilerine erişme yollarından bazılarıdır.
Gallup News’e göre, daha az eğitimli kişiler ve daha düşük gelire sahip olanlar, diğerlerine göre daha sık dolandırıcılık kurbanı oluyor. Ancak hiç kimse parasını veya kişisel bilgilerini çevrimiçi dolandırıcılara kaptırmaktan muaf değildir.
Arkadaşlık uygulamalarından forumlara kadar çevrimiçi dolandırıcılar, masum insanları avlamak için farklı platformlar kullanıyor. Bu yüzden kendinizi nasıl koruyacağınızı bilmek gerekiyor.
Kişisel Bilgilerinizi Çevrimiçi Olarak Korumanın 6 Etkili Yolu
1. Aşırı Paylaşmayın
Bir şey hakkında heyecanlanmak ve bunu sosyal medyada başkalarıyla paylaşmak kolaydır. İster iş ilanı ister gezi duyurusu olsun, bazı kişiler dolandırıcıların çok yararlı bulabileceği ayrıntıları paylaşma eğilimindedir.
Adresiniz, telefon numaranız, Sosyal Güvenlik numaranız, kredi kartı bilgileriniz ve diğer ayrıntılar gibi kişisel olarak tanımlanabilir bilgileri (PII) içerir. Ayrıca, evden ayrılış ve eve dönüş tarihlerinizi, mevcut konumunuzu veya kötü niyetli kişilerin eline geçebilecek diğer hassas bilgileri yayınlamak da tehlikelidir.
2. Çevrimiçi Hesaplarınızı Güçlü Şifrelerle Koruyun
Bu tavsiye zaman kadar eskidir. Ancak bazı kişiler bunu ihmal ediyor ve çevrimiçi hesapları için doğum günleri, düğün tarihleri veya tahmin edilebilir şifreler gibi tahmin edilmesi kolay şifreler kullanıyor. Bu hata sosyal medya sayfanıza ve hatta daha fazlasına mal olabilir; hem paranızı hem de kişisel bilgilerinizi kaybedebilirsiniz.
Güçlü şifreler oluşturmak için büyük ve küçük harfleri, simgeleri ve sayıları bir arada kullanın. Şifre ne kadar uzun olursa kırılması da o kadar zor olur. Daha iyi güvenlik için en az 12 karakter veya daha fazlasını hedefleyin.
Güçlü bir şifre rastgele olmalı ve “12345” veya “qwerty” gibi yaygın ifadeler içermemelidir.
3. İki Faktörlü Kimlik Doğrulamayı Kullanın
İki faktörlü kimlik doğrulama veya 2FA, kullanıcıların çevrimiçi hesaplarının korunmasına yardımcı olan ekstra bir koruma katmanıdır. Yalnızca kullanıcının erişebildiği bir şeyi gerektirerek çalışır.
Şifreyi girdikten sonra sistem ikinci bir faktörle kullanıcıdan kimliğini doğrulamasını ister. Bu faktör, SMS veya e-posta yoluyla gönderilen tek kullanımlık bir şifre olabilir. Bu faktör başarıyla doğrulandıktan sonra hesaba erişim izni verilir.
İki faktörlü kimlik doğrulama, bilgisayar korsanlarının bir hesaba erişmesini çok daha zorlaştırır. Dolayısıyla, bilgisayarınızda veya telefonunuzda hassas bilgiler saklıyorsanız 2FA’yı açmak, onu başkalarından korumak için etkili bir çözümdür.
4. Bir Bağlantıya Tıklamadan Önce Düşünün
Bağlantılar bazılarının düşündüğü kadar zararsız değildir. Dolandırıcılar, bağlantılar aracılığıyla kullanıcıları kötü amaçlı, virüs bulaşmış içeriği indirmeleri için kandırabilir ve onları şüpheli web sitelerine yönlendirebilir. Bu uygulama şu şekilde bilinir: kimlik avı.
En son istatistikler, günde yaklaşık 3,4 milyar phishing e-postasının gönderildiğini ve phishing saldırıları nedeniyle her dakika birinin 17.700 dolar kaybettiğini belirtiyor.
Bu nedenle, bu bağlantıya tıklamadan önce dikkatlice gözlemleyin. Öncelikle, bağlantıyı sana kim gönderdi? Tanıdığınız biri miydi yoksa bir yabancı mıydı? Tanıdığınız biriyse önce ona ulaşın ve bu bağlantının ne içerdiğini sorun. Yabancı biriyse, gerçek URL’sini görmek için bağlantının üzerine gelin ve genel selamlamaları ve zayıf dilbilgisini arayın.
Kötü niyetli bir bağlantıya tıklamak sizi tasarruflarınızdan mahrum bırakabilir ve kişisel bilgileriniz karanlık ağda satılabilir.
5. Herkese Açık Ağları Kullanmayın
Herkese açık Wi-Fi, uzaktan çalışanlar veya herhangi bir nedenle çevrimiçi olmaları gerekenler için uygun bir seçenektir, ancak hassas ayrıntıları cihazlarında saklayanlar için tehlikeli olabilir. Ama neden böyle? Sorun şu ki çoğu halka açık ağ şifreleme kullanmaz; bu da aynı ağı kullananların cihazınızdaki bilgileri yakalamasını kolaylaştırır.
Bazı durumlarda bilgisayar korsanları, yasal olanları taklit eden sahte Wi-Fi erişim noktaları bile oluşturur. Bir kullanıcı böyle bir ağa bağlandığında, tüm faaliyetleri izlenebiliyor ve cihazına kolaylıkla kötü amaçlı yazılım bulaştırılabiliyor.
6. Yazılımınızı Güncelleyin
Antivirüsünüzü, internet tarayıcılarınızı, uygulamalarınızı ve işletim sisteminizi aylarca hatta yıllarca güncellemezseniz, kişisel bilgilerinizi tehlikeye maruz bırakıyorsunuz demektir.
Yazılım güncellemek bir zorunluluktur ve bunun nedeni güvenilir teknoloji devlerinin yarattığı yazılımlar dahil her şeyin mükemmel olmamasıdır. Bilgisayar korsanları sistemlerdeki güvenlik açıklarını arar ve bunlara erişim sağlar; bu da hassas bilgilerinin yanlış ellere geçmesini istemeyenler için büyük bir tehlikedir.
Güncellemeler ayrıca yazılımınızın yavaş çalışmasına neden olabilecek sorunları gideren hata düzeltmelerini de içerir.
Özetleyelim
Dolandırıcıların insanların kişisel bilgilerini ele geçirmesinin bir nedeni var. Adil olmak gerekirse birçok neden var. Kâr hırsı, şantaj ve gasp en yaygın nedenlerden sadece birkaçıdır.
Kişisel Bilgilerinizi nasıl koruyacağınızı bilmek önemlidir. Sosyal medyada aşırı paylaşım yapmak, zayıf şifreler kullanmak, iki faktörlü kimlik doğrulamayı uygulamamak, şüpheli bağlantılara tıklamak, halka açık Wi-Fi ağına bağlanmak ve yazılımınızı güncellememek, dolandırıcıların hassas bilgilerinize erişmesini son derece kolaylaştırır.