İsrail ve İran savaşının başlamasıyla beklenen siber saldırılar


Son saatlerde, İran ile İsrail arasındaki çatışma, füze atışları ve topçu ateşleriyle belirgin bir şekilde yoğunlaştı. Ancak bu askeri çatışma yalnızca geleneksel savaşla sınırlı değil; Siber güvenlik uzmanları, mevcut düşmanlıkların önemli bir siber savaş kampanyasına dönüşebileceği ve potansiyel olarak yalnızca iki ülkeyi değil aynı zamanda ilgili müttefiklerini de kapsayabileceği konusunda uyarıyor.

Sadece birkaç gün önce İsrail, Lübnan genelinde metin çağrı cihazlarında uzaktan patlamalar tetikleyerek kayda değer bir siber operasyon gerçekleştirdi. Birleşik Krallık Ulusal Siber Güvenlik Merkezi (NCSC) tarafından doğrulanan bu saldırı, İsrail’in istihbarat teşkilatı Birim 8200’e atfedildi. Bu olay, İran ya da İsrail ile işbirliği yapan ulusların siber savunmalarını hızla geliştirmeleri gerektiğinin altını çiziyor. Giderek artan dijital savaş alanında kendilerini hedef alıyorlar.

Bu arada ABD Adalet Bakanlığı, “Hack and Sızıntı” operasyonuna karışan üç İran uyruklu hakkında dava açarak kararlı bir adım attı. Sanıkların (Yaser Balaghi, Sayed Ali Aghamiri ve Masoud Jalil) İran’ın İslam Devrim Muhafızları Birliği (IRGC) ile bağlantıları olduğu iddia ediliyor. Yaklaşan 2024 Başkanlık Seçimlerine katılan etkili siyasi figürlerle bağlantılı ABD’li yetkililerin hesaplarına sızmakla suçlandılar. Amaçları basit gibi görünüyor: seçim sonuçlarını manipüle etmek için kullanılabilecek hassas bilgileri toplamak.

Bu senaryo, geçmişteki seçimlere müdahale iddialarıyla, özellikle de eski Başkan Barack Obama’nın 2016’da ortaya attığı ve özellikle Rusya’dan gelen yabancı aktörlerin ABD seçim sonuçlarını etkilediğini öne süren iddialarla paralellik gösteriyor. Ancak Ocak 2017’de Donald Trump’ın göreve başlamasının ardından bu tür endişeler önemsenmedi ve asılsız komplo teorileri veya Trump’ın tanımladığı şekliyle “cadı avı” olarak etiketlendi.

Siber savaşın daha geniş etkileri Rusya’nın Ukrayna ile devam eden çatışması bağlamında da görülebilir. Rusya, 22 Şubat 2022’de, tam kapsamlı bir işgal başlatmadan sadece birkaç gün önce, yaygın elektrik kesintilerini kışkırtmayı amaçlayan, Ukrayna’nın kritik altyapısını hedef alan siber saldırılar gerçekleştirdi. Bu taktikler istenen sonuçları elde edemeyince, Rusya konvansiyonel askeri harekatı tercih etti; bu çatışma, 2024’ün başlarından itibaren üçüncü yılına girdi. Devam eden savaşa rağmen, her iki taraf da barış görüşmelerini sürdürmek konusunda gerçek bir ilgi göstermedi ve bu da anlaşmayı daha da sağlamlaştırdı. anlaşmazlık.

Jeopolitik manzara gelişmeye devam ettikçe, konvansiyonel savaş ve siber operasyonların kesişimi şüphesiz gelecekteki çatışmaları şekillendirecek ve ulusların hem fiziksel hem de dijital alanlarda tetikte kalma gerekliliğini vurgulayacaktır.

Reklam



Source link