YORUM
Nesnelerin İnterneti (IoT) ve operasyonel teknoloji (OT) cihazları kritik altyapı, üretim, sağlık hizmetive diğer sektörlere benzersiz ve önemli güvenlik zorlukları. Bu cihazlar, günlük iş operasyonlarının dokusuna giderek daha fazla dahil oluyor ve bu da onları gerekli kılıyor ancak güvence altına alınması zor hale getiriyor. Güvenlik açığı yönetimi geleneksel BT ortamlarında iyi anlaşılmış bir uygulama olsa da IoT ve OT, bu geleneksel uygulamaların çoğunu tamamen geçersiz olmasa da daha az etkili hale getiren karmaşıklıklar ortaya çıkarıyor. Burada bazı önemli zorluklar ve bunlarla başa çıkma stratejileri yer alıyor.
1. Cihaz Çeşitliliği ve Eski Sistemler
IoT ve OT ortamları, yaş, işlevsellik ve tasarım açısından büyük farklılıklar gösteren eklektik bir cihaz karışımından oluşur. Örneğin, bir üretim tesisinde son teknoloji IoT cihazlarının yanında 20 yıllık sensörler ve kontrolörler bulunabilir. Her cihazın genellikle benzersiz bir işletim sistemi ve protokol seti vardır; bu da güvenlik açığı değerlendirmelerini ve yama yönetimini zorlaştırır. Ayrıca, bu eski sistemlerin birçoğu güvenlik dikkate alınmadan tasarlanmıştır ve üreticileri artık bunları desteklemeyebilir.
Çözüm: Bu cihazların heterojen doğası göz önüne alındığında, risk temelli bir yaklaşım benimsemek çok önemlidir. En kritik sistemlere ve güvenlik açığı etkisi en yüksek olanlara öncelik verin. Bazı durumlarda, ağ bölümlendirmesi veya izlemenin arttırılması gibi telafi edici kontrollerin uygulanması, yama uygulamanın bir seçenek olmadığı durumlarda riskleri azaltabilir.
2. Kaynak Kısıtlamaları ve Sınırlı Yama Seçenekleri
BT sistemlerinden farklı olarak, birçok IoT ve OT cihazının sınırlı işlem gücü, belleği ve depolama alanı vardır; bu da güvenlik yazılımının çalıştırılmasını veya sık sık güncelleme uygulanmasını zorlaştırır. Ek olarak, birçok OT cihazına kesinti olmadan kolayca yama uygulanamaz veya güncellenemez; bu da sağlık hizmetleri veya üretim gibi kritik sektörlerde maliyetli olabilir.
Çözüm: Yama uygulamasının sınırlamalarını azaltmak için, IoT ve OT ortamları için özel olarak tasarlanmış hafif güvenlik açığı tarama araçlarını benimsemeyi düşünün. Ayrıca, sıkı kimlik doğrulama kontrolleri uygulayarak ve kritik cihazları özel ağ bölümlerinde izole ederek cihaz erişimini güvence altına almaya odaklanın.
3. Operasyonel Kesinti ve Kesintiler
OT sistemlerini 7/24 çalışır durumda tutma ihtiyacı, genellikle etkili güvenlik açığı yönetimi gereklilikleriyle çelişir. Örneğin, bir enerji santralinde veya fabrikada yama işlemi için kısa bir kesinti bile önemli mali kayıplara ve potansiyel güvenlik risklerine neden olabilir.
Çözüm: BT ve OT ekipleri arasında dikkatli planlama ve işbirliği, bu ödünleşimleri yönetmek için çok önemlidir. Bakım pencereleri sırasında güncellemeleri ve güvenlik açığı taramalarını planlayın ve etkiyi en aza indirmek için yedeklilik stratejilerini göz önünde bulundurun. Ek olarak kuruluşlar, üretime geçmeden önce uyumluluğu sağlamak için laboratuvar ortamlarında yama testi uygulayabilir.
4. Yetersiz Güvenlik Protokolleri ve Erişim Kontrolleri
Birçok IoT ve OT cihazı sağlam güvenlik protokollerinden yoksundur ve bu da onları saldırganların birincil hedefi haline getirir. Örneğin, eski OT sistemlerinde varsayılan şifreler ve güvenli olmayan ağ protokolleri yaygındır ve birçok IoT cihazı güçlü şifreleme veya kimlik doğrulama mekanizmalarından yoksundur. Bu güvenlik eksikliği, yetkisiz erişim ve istismar riskinin artmasına neden olur.
Çözüm: Benzersiz kimlik bilgileri ve çok faktörlü kimlik doğrulama gibi katı erişim kontrolü politikalarını uygulayarak başlayın. Savunmasız cihazları ağın diğer kısımlarından yalıtmak için ağ bölümlendirmesinin uygulanması, maruz kalmayı daha da sınırlayabilir. IoT ve OT ortamları için sıfır güven modelinin benimsenmesi, yetersiz kimlik doğrulama ve erişim kontrolleriyle ilişkili risklerin azaltılmasına da yardımcı olabilir.
5. Sınırlı Güvenlik Görünürlüğü
IoT ve OT ortamlarında görünürlük kazanmak, karmaşık ve çoğunlukla yalıtılmış doğaları nedeniyle zordur. Pek çok geleneksel BT güvenlik aracı bu ortamları etkili bir şekilde izleyecek donanıma sahip değildir ve güvenlik ekiplerine saldırganların yararlanabileceği kör noktalar bırakır.
Çözüm: Kuruluşlar IoT/OT’ye özel izleme ve güvenlik çözümlerine yatırım yapmalıdır. Bu araçlar, şüpheli etkinliklere ilişkin gerçek zamanlı uyarılar sağlayabilir ve güvenlik ekiplerine potansiyel güvenlik açıklarını tespit etmek için ihtiyaç duydukları görünürlüğü sağlayabilir. Bu çözümlerin güvenlik bilgileri ve olay yönetimi (SIEM) sistemleriyle entegre edilmesi, tüm ağın kapsamlı bir görünümünün sağlanmasına da yardımcı olabilir.
Çözüm
IoT’de güvenlik açığı yönetimi ve OT ortamları geleneksel BT güvenliği uygulamalarını uygulamak basit bir mesele değildir. Bu cihazlar, kendilerine özgü kısıtlamaları ve kritik rolleri dikkate alan özel yaklaşımlar gerektirir. Kuruluşlar, risk temelli bir yaklaşım benimseyerek, sıkı erişim kontrolleri uygulayarak ve özel izleme araçlarına yatırım yaparak bu zorlukları etkili bir şekilde çözmeye başlayabilir. IoT ve OT ortamları geleneksel BT sistemleriyle aynı düzeyde güvenlik sağlayamasa da bu stratejiler riski azaltmaya ve daha dayanıklı bir güvenlik duruşu oluşturmaya yardımcı olabilir.
IoT ve OT’deki güvenlik açıklarını yönetme karmaşık ama giderek gerekli hale gelen bir görevdir. Kuruluşlar, benzersiz zorlukları anlayarak ve hedeflenen çözümleri uygulayarak bu kritik varlıkları gelişen siber tehditlere karşı koruyabilir. Sonuçta güvenlik yalnızca neyi koruduğunuzla ilgili değil, stratejilerinizi değişen ortama nasıl uyarladığınızla da ilgilidir.