İngiltere Hükümeti, ABD ve Kanada Yapay Zeka ve Siber Güvenlik İçin Birleşiyor


Birleşik Krallık hükümeti, ABD hükümeti ve Kanada hükümetiyle yeni bir iş birliği duyurdu. Bu ortaklık, yapay zeka (AI) ve siber güvenlikte son teknolojiyi keşfetmeyi ve geliştirmeyi amaçlıyor. Yakın zamanda imzalanan anlaşma, bu üç ulus genelinde ulusal güvenlik ve savunma yeteneklerini geliştirmeye yönelik yeni bir taahhüdü ifade ediyor.

Girişim, İngiltere’de Savunma Bakanlığı’nın Savunma ve Bilim Teknolojisi Laboratuvarı (DSTL) tarafından yönetilirken, ABD Savunma İleri Araştırma Projeleri Ajansı (DARPA) ve Savunma Araştırma ve Geliştirme Kanada (DRDC) kendi yargı bölgelerindeki çabalara öncülük edecek. Bu iş birliği, çevrimiçi tehditleri etkili bir şekilde ele alabilecek yeni savunma teknolojilerinin araştırılmasını, değerlendirilmesini ve test edilmesini kolaylaştırmak için tasarlanmıştır.

İngiltere Hükümeti İşbirliği Çerçevesi

İngiltere Savunma Bakanlığı Bilim ve Teknoloji Direktörü Dr. Nick Joad, bu uluslararası ortaklıkların önemini şu sözlerle dile getirdi: “Hem ABD hem de Kanada ile yaptığımız uluslararası araştırma iş birlikleri en hayati ve kalıcı ortaklıklarımızdan bazılarıdır.” Bu anlaşmanın, ulusal savunma için kritik öneme sahip teknolojileri ilerletmeye yönelik kolektif bağlılıklarını pekiştirdiğini vurguladı.

İngiltere Hükümeti İşbirliği Çerçevesiİngiltere Hükümeti İşbirliği Çerçevesi
İngiltere, ABD ve Kanada temsilcileri siber güvenlik ve yapay zeka alanında araştırma yapmak üzere üçlü bir anlaşma imzaladı (Kaynak: gov.uk)

İş birliği, savunma ve güvenlikte gerçek dünya zorluklarıyla başa çıkmak için konuşlandırılabilecek metodolojilerin, algoritmaların ve araçların geliştirilmesi de dahil olmak üzere birkaç temel hedefi kapsamaktadır. İlgi alanları arasında insan-AI takım çalışması, güvenilir AI sistemleri, siber güvenlik ve bilgi alanlarının dayanıklılığı yer almaktadır. Özellikle devam eden bir proje olan Güvenlik Testi ve Öğrenme Ortamları için Siber Aracılar (CASTLE) programı, AI’nın ağları kalıcı siber tehditlerden otonom bir şekilde koruması için eğitilmesine odaklanmaktadır.

DRDC’de Yardımcı Bakan Yardımcısı olan Dr. Jaspinder Komal, bu girişimin aciliyetini vurgulayarak, “Sivil ve askeri uygulamalarla ikili kullanım teknolojilerinde yapay zekanın yaygın doğası ve hızlı evrimi nedeniyle, bunu savunma araştırmaları için öncelikli bir alan olarak belirledik.” dedi. Üçlü anlaşma, siber ve bilgi teknolojisi alanlarında çok sayıda iş birlikçi araştırma projesini teşvik etmeyi amaçlıyor.

Üçlü İşbirliğinin Faydaları

Birleşik Krallık, ABD ve Kanada hükümetleri kaynakları ve uzmanlıkları birleştirerek kolektif kapasitelerini geliştirmeyi amaçlıyor. DSTL İcra Kurulu Başkanı Dr. Paul Hollinshead’in ifade ettiği gibi, “En yakın iki müttefikimizle bu ortaklık, Birleşik Krallık’ın bugün ve gelecekte içeride güvenli ve yurtdışında güçlü kalmasına yardımcı olacak.” İş birliği yalnızca bilgi paylaşımıyla ilgili değil, aynı zamanda vergi mükelleflerinin değerini garanti altına almak ve görev açısından kritik kapasiteler yaratmak için verimliliği artırmakla da ilgilidir.

DARPA Direktörü Stefanie Tompkins bu duyguyu yansıtarak, “Birlikte olduğumuzda ayrı olduğumuzdan daha güçlü olduğumuzu biliyoruz. Üçlü iş birliği, özetlenen araştırma ve geliştirme alanlarındaki anlayışımızı geliştirme yönünde önemli bir adımdır.” dedi. Bilim ve teknolojiyi ilerletmeye yönelik bu ortak bağlılık, işbirlikçi savunma girişimlerinin stratejik önemini vurgular.

Son Gelişmeler ve Gelecekteki Yönlendirmeler

Mevcut iş birliğine ek olarak, Birleşik Krallık hükümeti yakın zamanda Kanada ile yapay zeka araştırma ve geliştirmesine odaklanan, özellikle de gelecekteki ilerlemeler için olmazsa olmaz bir bileşen olan yapay zeka bilişimine vurgu yapan iki anlaşma daha imzaladı. Bu ayın başlarında Birleşik Krallık ayrıca yapay zeka ve insan hakları konusunda dünyanın ilk yasal bağlayıcı anlaşmasını imzalayarak manşetlere çıktı ve yeni teknolojilerin getirdiği zorlukları yönetmeye yönelik proaktif bir yaklaşım sergiledi.

Devam eden çabalar, yalnızca yenilik yapmak için değil, aynı zamanda yeni yeteneklerin operasyonel bağlamlarda hızlı ve etkili bir şekilde konuşlandırılabilmesini sağlamak için kolektif bir kararlılığı vurgulamaktadır. İş birliği, teknolojik riskleri azaltmayı ve araştırmadan gerçek dünya uygulamasına daha hızlı bir geçişi kolaylaştırmayı, katılımcı ülkelerin savunma yeteneklerini daha da sağlamlaştırmayı amaçlamaktadır.



Source link