Britanya, yapay zeka araçlarının sürekli kullanımının, Ocak 2025’te yapılması planlanan ulusal seçimler için önemli bir siber tehdit olduğunu belirledi. Güvenlik uzmanlarının, özellikle dijital seçimler bağlamında, bu tehditleri takip edip etkisiz hale getirmenin giderek zorlaştığını vurgulayan ülke, bu durumu gündeme getirdi. potansiyel müdahaleye ilişkin endişeler.
Devlet tarafından finanse edilen aktörler, elektrik, su ve internet ağları da dahil olmak üzere kritik ulusal altyapıya sızma çabalarını yoğunlaştırırken, Ulusal Siber Güvenlik Merkezi, bu tehditlere kökleriyle karşı koymak için kapsamlı bir çerçeve geliştirme planlarını açıkladı. Ayrıca merkez, bu tür kötü niyetli taktiklere girişen ulusları kamuoyuna açıklamayı amaçlıyor.
Dikkate değer bir gelişme olarak GCHQ, MI5 ve MI6 gibi istihbarat teşkilatları Çin’i İngiltere’nin güvenliğine yönelik artan bir düşman olarak tanımladı. Bu, Xi Jinping liderliğindeki Çin’in siber alanda baskın bir güç olduğunu kabul eden ilk resmi açıklamadır.
Bu siber tehditlere yanıt olarak hükümet yetkilileri, kalem ve kağıt içeren geleneksel oy verme yöntemlerine geri dönüş yapılmasını öneriyor. Bu hamle, seçim sonuçlarının hacklenmesine ve manipülasyonuna daha az duyarlı, daha dayanıklı bir sistem yaratmayı amaçlıyor. Seçmenleri etkilemek için derin sahte videoların ve sanal botların kullanılması endişe yaratmaya devam ederken, manuel sayım ve çizelgeleme süreci üzerindeki etkisinin pratik olmadığı değerlendiriliyor.
2024’teki ABD Seçimlerine bakıldığında, aralarında Almanya ve Birleşik Krallık’ın da bulunduğu diğer ulusların, rakiplerin kendi siyasi ortamlarını etkileme girişimlerini kabul etmesi ve bunlara karşı koymasıyla paralellikler ortaya çıkıyor. Eski ABD Başkanı Barack Obama, son toplantılarından birinde Rusya’nın gerçekten de 2016 ABD seçimlerini etkilediğini açıkça ifade etti. Ancak somut delil sunulmaması, Donald Trump’ın o zamana kadar göreve başlamış olması nedeniyle açıklamayı sonuçsuz bıraktı.
Seçim müdahalesine ilişkin bir sonraki potansiyel hedefi çevreleyen belirsizlik hâlâ yüksek; bu da demokratik süreçlerin bütünlüğünü korumak için daha fazla dikkat ve proaktif önlemlere duyulan ihtiyacın altını çiziyor.
Reklam