Hem ABD hem de Çin’den heyetler, bu hafta Hollanda’da türünün ilk örneği olan yapay zekanın (AI) orduda “sorumlu” kullanımına ilişkin bir zirveye katılmaya hazırlanıyor.
Katılan 50 ülkenin Hollanda tarafından hazırlanan ve Güney Kore’ye ev sahipliği yapan zayıf bir ilkeler beyanını bile onaylamayı kabul edecekleri net olmasa da, lansman sayesinde yapay zekaya olan ilgi daha geniş çapta tüm zamanların en yüksek seviyesinde olduğu için konferans geliyor. OpenAI’nin ChatGPT programından iki ay önce.
Zirve 15 ve 16 Şubat’ta Lahey’de yapılacak.
Hollanda Dışişleri Bakanı Wopke Hoekstra, etkinlik öncesinde yabancı basın mensuplarına “Bu, zamanı gelmiş bir fikir,” dedi.
“Orduda AI’nın sorumlu kullanımının ne olacağını ifade etmek ve buna yönelik çalışmak için ilk adımı atıyoruz.”
Olay, bir gün yapay zeka konusunda uluslararası bir silah anlaşması geliştirmeye yönelik erken bir adım olabilir, ancak bu çok uzak olarak görülüyor.
Önde gelen ülkeler, dezavantajlı duruma düşebileceklerinden korktukları için, kullanımıyla ilgili herhangi bir sınırlama konusunda şimdiye kadar isteksiz davrandılar.
Uzmanlar ve akademisyenler de dahil olmak üzere yaklaşık 2000 kişi, katil insansız hava araçları ve katliam botları gibi tartışma konularının olduğu bir konferansa katılıyor.
ABD Savunma Bakanlığı bir sunumda uluslararası işbirliği için potansiyeli nerede gördüğünü tartışacak.
Hollanda’daki Çin Büyükelçiliği sözcüsü, Çin’in AI ile “stratejik yanlış hesaplamalardan” kaçınma ve yanlışlıkla bir çatışmayı tırmandırmamasını sağlama ihtiyacının altını çizdiği bir pozisyon belgesine atıfta bulundu.
1983 Belirli Konvansiyonel Silahlar Sözleşmesi’ne (CCW) üye olan BM ülkeleri, 2014’ten bu yana insan müdahalesi olmadan öldürebilen ölümcül otonom silah sistemleri üzerindeki olası sınırlamaları tartışıyor.
Hoekstra, zirvenin bu tartışmanın yerini almayacağını ancak askeri yapay zekanın diğer yönlerine bakacağını söyledi.
Örnekler, terimlerin tanımını, askeri bağlamda karar vermeyi hızlandırmak için yapay zekanın nasıl güvenli bir şekilde kullanılabileceğini ve meşru hedefleri belirlemek için nasıl kullanılabileceğini içerir.
Hoekstra, “Bilmediğimiz, yönergelerimizin, kurallarımızın, çerçevelerimizin veya anlaşmalarımızın olmadığı bir alana giriyoruz. Ancak bunlara er ya da geç ihtiyacımız olacak” dedi.