Son zamanlarda fidye yazılımı saldırıları ve siber suçluların gasp talepleri hakkında sayısız hikayeye maruz kaldık. Ancak, bir hükümet ağına yapılan fidye yazılımı saldırısının ardından siber suçun yeni bir boyutu ortaya çıktı.
Oakland sakini Dedrick Warmack, fidye yazılımı saldırısının yalnızca hükümet ağını tehlikeye atmakla kalmayıp aynı zamanda kimliğinin çalınmasına da yol açtığını iddia ederek öne çıktı. Bu da, sahte banka hesapları oluşturulmasına, yüksek değerli mülklerin edinilmesine ve milyonlarca dolar değerindeki kredi kartı ödemelerinin e-posta gelen kutusuna taşmasına yol açtı.
Bu başlangıçta sansasyonel görünse de, konuyla ilgili yapılan araştırmalar Bay Warmack’in iddialarını doğruladı. Ona göre, yeni açılan çok sayıda banka hesabı artık onun adını taşıyor ve kredi bakiyeleri 17.000 ile 30.000 dolar arasında değişiyor. Oakland yerlisi, siber suçluların birkaç ay önce şehirdeki bir bilgisayar ağının hacklenmesi sırasında hassas bilgilerine eriştiğine ve bunun kimlik hırsızlığına ve vadesi geçmiş kredilerle ilgili yanıltıcı telefon görüşmeleri, toplam 2.000 $’ı bulan su ve kanalizasyon faturaları ve ev kredileri de dahil olmak üzere dolandırıcılık faaliyetlerine yol açtığına inanıyor.
Daha ileri araştırmalar, kimliği belirsiz bir kişinin Warmack’in bilgisi olmadan, akıllı bir finans planı aracılığıyla Sosyal Güvenlik Numarası gibi kimlik bilgilerini kullanarak New England’da bir mülk satın aldığını ortaya çıkardı. Kredi ve fatura ödemelerindeki gecikmelerin bir sonucu olarak Warmack’in kredi puanı şaşırtıcı bir şekilde 180 puan düştü.
Geleneksel olarak şirketlerin dosya şifreleyen kötü amaçlı yazılım saldırılarının sonuçlarıyla uğraştığına tanık olduk. Artık bireyler kendilerini fidye yazılımı ihlalleri kabusunun tuzağına düşmüş buldukça, dijital dünyanın ötesine uzanan kalıcı sonuçlara yeni bir bölüm açılıyor.
Suçluluk sorunu ortaya çıkıyor: Suç Oakland Şehri’nin hassas verileri korumakla görevli yöneticilerine mi yüklenmeli, yoksa sorumluluk kredi notunu derhal takip edemeyen ve şimdi pişmanlıkla boğuşan kişiye mi ait?