Avrupa Birliği Havacılık Güvenliği Ajansı (EASA), Birleşik Krallık’a giden uçuşları hedef alan siber saldırı raporlarının ardından bir uyarı uyarısı yayınladı. Bu olaylar, hava yolculuğunun güvenliği ve emniyeti konusunda ciddi endişelere yol açarak, EASA’nın havayollarına ve uçuş mürettebatına dikkatli olmalarını ve gerekli önlemleri almalarını tavsiye etmesine yol açtı.
EASA’ya göre, tatilcileri ve önemli personeli taşıyan İngiltere’ye giden bazı uçuşların, şüpheli siber saldırılar nedeniyle GPS sistemlerinde kesintiler yaşandı. Müdahale, pilotların uçuş sırasında beklenmedik olaylarla karşılaşmasına ve yolcu güvenliği açısından potansiyel risk oluşturmasına neden oldu.
Bu siber saldırıların kesin kökenleri henüz doğrulanmamış olsa da, potansiyel suçlu olarak Rusya’ya işaret eden spekülasyonlar var. Rusya’nın olaya karıştığını gösteren kanıtlar, incelemelerin artırılmasına yol açtı ve bu tür kötü niyetli faaliyetlerin oluşturduğu tehdide karşı proaktif önlemler alınması yönünde çağrıda bulundu.
‘The SUN’da yayınlanan yakın tarihli bir raporda, Savunma Bakanı Grant Shapps’ı taşıyan Kraliyet Hava Kuvvetleri (RAF) uçağına yapılan sahte saldırılardan Rus kuvvetlerinin sorumlu olabileceği iddia edildi. Uçağın GPS koordinatlarının manipüle edildiği ve bunun çeşitli ulusal havalimanlarında pilotlar ve yer ekipleri arasında koordinasyon zorluklarına yol açtığı bildirildi.
Uçuş kayıtları, bu siber saldırıların ağırlıklı olarak Baltık bölgesi, Karadeniz ve Doğu Akdeniz de dahil olmak üzere Kremlin kontrolü altındaki bölgelere yapılan uçuşlarda meydana geldiğini gösteriyor. Bu model, belirli uçuş yollarının düşman aktörler tarafından kasıtlı olarak hedeflenmesine ilişkin endişeleri artırdı.
Bu tehditlere yanıt olarak EASA, pilotları siber saldırılardan potansiyel olarak etkilenen bölgelerde uçarken dikkatli olmaya ve alternatif rotaları düşünmeye çağırıyor. Ek olarak, olası riskleri azaltmak için uçuş ekiplerinin hem kalkış hem de varış havalimanlarında yer personeli ile sürekli iletişim halinde olmaları tavsiye ediliyor.
GPS koordinatlarının manipülasyonu ve elektronik müdahale, kaza, uçak kaçırma ve yanlış yönlendirilmiş uçuş riski de dahil olmak üzere havacılık güvenliği açısından önemli tehlikeler oluşturmaktadır. Bu tür aksaklıklar yalnızca yolcuların ve mürettebatın hayatlarını tehlikeye atmakla kalmıyor, aynı zamanda küresel hava yolculuğu güvenliği üzerinde daha geniş etkilere sahip.
Moskova’yı bu siber saldırılarla ilişkilendiren somut kanıtlar henüz belirlenmemiş olsa da, Birleşik Krallık’ın Ukrayna’ya verdiği destek de dahil olmak üzere jeopolitik bağlam, Rusya’nın müdahalesine ilişkin şüpheleri artırıyor. Ancak bu iddialara temkinli yaklaşmak ve daha fazla soruşturmayı beklemek önemlidir.
Deniz taşıtlarını etkileyen son elektromanyetik girişim olayları, ulaşım sistemlerini elektronik kesintilerden korumak için kapsamlı önlemlere duyulan ihtiyacı daha da vurgulamaktadır. Hem hava hem de deniz yolculuğunu siber tehditlere karşı korumak, koordineli çalışmalar ve siber güvenlik altyapısına yatırım yapılmasını gerektiriyor.
Sonuç olarak, EASA’nın uyarısı, hava yolculuğuna yönelik giderek artan siber saldırı tehdidine karşı havacılık endüstrisinde daha fazla dikkat ve hazırlığa duyulan acil ihtiyacın altını çiziyor. Giderek birbirine bağlanan bir dünyada yolcuların ve mürettebatın emniyetini ve emniyetini sağlamak için hükümetler, düzenleyici kurumlar ve sektör paydaşları arasındaki işbirlikçi çabalar hayati önem taşıyor.
Reklam