E-posta gelen kutuları karmaşıklık odaklı siber saldırılara karşı savunmasızdır


Günümüzün dijital iletişim dünyasında, büyük miktarda bilgi e-posta iletişimi yoluyla depolanır ve işlenir. Buna finansal işlemler, sağlık hizmetleri, profesyonel çabalar ve sevdiklerinizle yapılan kişisel görüşmelerle ilgili hassas veriler de dahildir.

Şu senaryoyu düşünün: Kötü niyetli bir bilgisayar korsanı, kimlik avı teknikleri yoluyla e-posta kimlik bilgilerine erişim sağlar ve ardından kurbanın e-posta hesabının kontrolünü ele geçirir. Bu istikrarsız durum bir dizi potansiyel tehdide kapı açıyor. Bilgisayar korsanı, önemli iletileri kendi kötü amaçlı hesaplarına yönlendirmek için e-posta hesabını değiştirebilir veya kritik e-postaları otomatik olarak silmek veya spam klasörüne yönlendirmek için ayarları yapılandırabilir.

Örneğin, bir bilgisayar korsanının kurumsal bir e-posta hesabının kontrolünü ele geçirdiğini ve gelen kutusunu finansal işlemlerle ve gizli bilgilerle ilişkili anahtar kelimeleri işaretleyecek ve bu önemli iletişimleri yetkisiz e-posta adreslerine yönlendirecek şekilde uyarladığını hayal edin. Alternatif olarak, bilgisayar korsanı ele geçirilen hesaptan yararlanarak hesap sahibinin kimliğine bürünebilir ve meslektaşlarına yanıltıcı mesajlar göndererek onları şirketin idari kimlik bilgilerini açıklamaya teşvik edebilir.

Siber güvenlik firması Barracuda, kurumsal varlıkların e-posta ağlarını giderek karmaşıklaşan siber saldırılara karşı acilen güçlendirmeleri gerektiğini vurgulayan sert bir uyarı yayınladı. Bir saldırgan bir e-posta hesabının kontrolünü ele geçirdiğinde, bu hesabın gelen kutusu özelliklerinin kötüye kullanılması başlar. Yapay Zeka (AI) teknolojisinin uygulanması durumu daha da kötüleştirdi ve saldırganların hassas e-postaları nispeten kolay bir şekilde hızlı bir şekilde tanımlamasına ve hedeflemesine olanak tanıdı.

Birleşik Krallık’ta yakın zamanda yaşanan bir olayda, bir siber suçlu, bu faaliyetleri gizli bir şekilde gerçekleştirerek ve şirket içi kötü amaçlı yazılımdan koruma çözümlerinin tespitinden kaçınarak yüksek derecede kurnazlık sergiledi. Bu tehdit yalnızca Birleşik Krallık’a özgü değildir ve aynı zamanda Amerikan şirketlerinin e-posta ağlarında da gizleniyor olabilir.

Bu tür tehditlerle mücadele etmek için e-posta hesaplarını korumak amacıyla çok faktörlü kimlik doğrulama gibi sağlam güvenlik önlemlerinin kullanılması zorunludur. Ek olarak, gönderilen ve taslak klasörlerin izlenmesinde dikkatli olunması, yetkisiz erişimlerin ve olası tehditlerin tespit edilmesine yardımcı olarak riski önemli ölçüde azaltabilir.

Birleşik Krallık’taki birçok siber sigorta poliçesinin, kurumsal e-postalar aracılığıyla yayılan kötü amaçlı yazılımlardan kaynaklanan zararları kapsamadığını unutmamak önemlidir. Bu, şirketlerin maliyetli sonuçlardan kaçınmak için ağlarını tehditlere karşı proaktif bir şekilde savunmasının önemini vurguluyor.

Reklam



Source link