DOJ, Arama Tekelini Sonlandırmak İçin Google Chrome Satışı Emri Verdi


ABD Adalet Bakanlığı (DOJ), Google’ın çevrimiçi arama pazarındaki hakimiyetini engellemek için bir dizi çözüm önerdi. Bu teklif, piyasanın en popüler internet tarayıcılarından biri olan Google Chrome’un satılması talebini de içeriyor.

Bu hamle, Adalet Bakanlığı’nın Google’ın “arama tekeli” olarak tanımladığı ve hem rakipler hem de düzenleyiciler arasında uzun süredir tartışma konusu olan durumu ortadan kaldırmaya yönelik daha geniş bir yasal çabanın parçası.

Kasım 2024’ün sonlarında sunulan bu teklif, Bölge Yargıcı Amit Mehta’nın Google’ın arama pazarındaki tekelini yasa dışı bir şekilde sürdürdüğünü ve dışlayıcı uygulamalarla rekabeti boğduğunu tespit ettiği Ağustos ayındaki dönüm noktası niteliğindeki bir kararın ardından geldi.

Adalet Bakanlığı’nın Çözümü: Google Chrome’u ve Daha Fazlasını Satmak

Adalet Bakanlığı’nın başvurusu, Google’ın hem arama hizmetleri hem de onları çevreleyen reklam alanı üzerindeki baskısını kırmayı amaçlayan birkaç önemli öneri içeriyor. Teklifteki en ilginç noktalardan biri, Google’ın kullanıcıları arama motoruna yönlendirme yeteneğinin kritik bir parçası olan Google Chrome’un zorla elden çıkarılmasıdır. DOJ, Google’ın Chrome üzerindeki kontrolünün ve Android ile entegrasyonunun, şirketin kullanıcı verilerini kendisine aktarmasına olanak tanıyarak rakiplerin arama pazarında yer edinmesini engellediğini savunuyor.

Önerilen Chrome’un elden çıkarılması, hükümet avukatlarına göre rekabetin engellenmesinde önemli bir rol oynayan Google’ın “Chrome tekeline” doğrudan bir yanıttır. Adalet Bakanlığı’nın dosyasında “Genel arama ve arama metni reklamcılığına yönelik pazarlarda rekabetin yeniden sağlanması, Google’ın uzun süredir bastırdığı rekabet sürecinin yeniden etkinleştirilmesini gerektiriyor” ifadesine yer veriliyor. DOJ, Google’ın Chrome üzerindeki kontrolünü kaldırarak arama pazarını açacağına ve rakiplere daha adil bir şans vereceğine inanıyor.

DOJ, Chrome’u satmanın yanı sıra, Google’ın önerilen çözümleri atlatmaması için başka önlemler de önerdi. Bunlar arasında Google’ın Apple ve Samsung gibi şirketlerle yaptığı ve şu anda birçok mobil cihaz ve tarayıcıda Google Arama’yı varsayılan hale getiren sözleşmelerine getirilen kısıtlamalar da yer alıyor.


Tarayıcınız video etiketini desteklemiyor.

DOJ, Google’ın rekabete aykırı olduğu düşünülen bu tür özel anlaşmalara girmesini engellemeyi ve arama motorunu cihazlarda varsayılan seçenek olarak tutabilecek gelecekteki ödemeleri veya teşvikleri yasaklamayı amaçlamaktadır.

Google’ın Yanıtı

Google, şaşırtıcı olmayan bir şekilde, Adalet Bakanlığı’nın önerilerine karşı çıktı. Google’ın Küresel İlişkiler Başkanı Kent Walker, Adalet Bakanlığı’nın müdahalesini eleştirerek bunu hem tüketicilere hem de Amerika’nın teknoloji liderliğine zarar verebilecek “radikal müdahaleci bir gündem” olarak nitelendirdi.

Walker, “DOJ’un aşırı geniş teklifi Mahkemenin kararının çok ötesine geçiyor” dedi ve bunun Google ürünlerine güvenen kullanıcılar için olumsuz sonuçlar doğuracağını ekledi. Google’ın 20 Aralık 2024’e kadar kendi çözüm önerilerini sunması gerekiyor ve Yargıç Mehta’nın 2025 yazına kadar nihai kararını vermesi bekleniyor.

Google’ın muhalefetine rağmen, DOJ’un şirkete karşı açtığı dava, federal hükümetin Google’ın tekelini kırma çabalarını destekleyen eyaletlerden oluşan bir koalisyonla ilgi kazanıyor. Bu eyaletler, önerilen çözümlerin arama pazarının açılmasına, yeniliğin teşvik edilmesine ve tüketicilere daha iyi seçenekler sunulmasına yardımcı olacağını savunuyor.

Google’ın Hakimiyetinin Etkisi

Google’ın arama pazarı üzerindeki kontrolü şaşırtıcı. Statcounter’ın verilerine göre Google’ın arama motoru, dünya çapındaki tüm çevrimiçi aramaların yaklaşık %90’ını oluşturuyor. Bu hakimiyet, Chrome ve Android de dahil olmak üzere önemli dağıtım kanalları üzerindeki kontrolüyle daha da sağlamlaştırılmıştır.

Adalet Bakanlığı, Google’ın tekelci kontrolü sayesinde biriken geniş veri avantajının, şirketin arama algoritmalarını ve reklam sistemlerini geliştirmesine olanak tanıyarak pazarda haksız bir avantaj sağladığını savunuyor.

Georgia Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Profesör Laura Phillips-Sawyer, Google’ın kullanıcı verileri üzerindeki kontrolünün, rakiplerin yenilik yapmakta zorlandığı bir ortam yarattığını açıklıyor.

Phillips-Sawyer, “Tüketicilere ulaşma yeteneği olmadan hiç kimse arama yeniliğine yatırım yapmaz” dedi. DOJ’un çözümleri, Google’ın Chrome’u devre dışı bırakmasını ve arama dizinine erişimi açmasını zorunlu kılarak, oyun alanını eşitlemeyi ve yeni girenlere rekabet edebilmeleri için alan sağlamayı amaçlıyor.

Önümüzde Uzun Bir Yol

Adalet Bakanlığı’nın önerileri, arama pazarındaki rekabeti yeniden tesis etme yönünde önemli bir adım olarak görülse de uygulamaya giden yol uzun ve karmaşık olacak. Başkan seçilen Donald Trump yönetimindeki yeni yönetimin Ocak 2025’te göreve başlamasıyla birlikte, hükümetinin davayı desteklemeye devam edip etmeyeceği konusunda sorular ortaya çıktı. Ancak hukuk uzmanları, Adalet Bakanlığı’nın ilk olarak Trump’ın ilk döneminde sunduğu için federal hükümetin büyük olasılıkla davaya bağlı kalacağını öne sürüyor.

Siyasi liderlikte bir değişiklik olsa bile, davaya dahil olan devletler önerilen çareler için kendi başlarına baskı yapmaya devam edebilirler. Vanderbilt Hukuk Fakültesi’nden antitröst uzmanı Rebecca Allensworth, “İkinci Trump yönetiminin kendi açtıkları bir davadan geri adım atması tuhaf olurdu” dedi. “Federal hükümet bunun üzerinde duracak, ancak baskılarının yoğunluğu değişebilir.”

Çözüm

DOJ’un teklifi birçok uzman tarafından Google’ın çevrimiçi arama ve reklamcılık pazarlarındaki gücünü dengelemek için gerekli bir müdahale olarak görülüyor. Amaç, Google’ın özel sözleşmeler kullanması ve kullanıcı verilerini manipüle etmesi de dahil olmak üzere, rakipleri etkili bir şekilde rekabet etmekten alıkoyan dışlayıcı uygulamaları ortadan kaldırmaktır. Çözüm başarılı olursa, tüketicilerin daha fazla seçeneğe sahip olduğu ve reklamverenlerin kampanyaları üzerinde daha fazla kontrole sahip olduğu, daha rekabetçi bir ekosisteme yol açabilir.

Çözüm, şeffaflığı artırmayı ve reklamverenlerin değiştirme maliyetlerini azaltmayı amaçlayan çeşitli hükümler içermektedir. Google’ın tekeli, şirketin reklamverenlere daha az bilgi sağlarken arama ağı reklamları için yüksek fiyatlar talep etmesine olanak tanıdı. Önerilen değişikliklere göre, Google’ın reklam performansı hakkında daha fazla gerçek zamanlı veri sağlaması ve reklamverenlerin anahtar kelime eşlemesi üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmasına izin vermesi gerekecek.



Source link