İyi dinlemek bir empati ve merak eylemidir. Empati, başkalarının nasıl hissettiğini, dünyalarının nasıl göründüğünü anlamak ve onlara karşı şefkatli olmaktır. Bu, bir konuşmanın, herhangi bir konuşmanın asıl amacının anlamaya çalışmak olduğu anlamına gelir. Diğer kişiyi, bakış açısını, motivasyonlarını anlamak.
Başka bir hayatta gazeteciydim. Bir gazeteci olarak öğrendiğim en değerli derslerden biri, doğru soruları sorduğunuz, sessizlikten korkmadığınız ve iyi dinlediğiniz sürece herkesin ilgi çekici olabileceğidir.
Dinlemek bir beceridir ve her beceri gibi bunu da geliştirebilirsiniz. ‘İyi dinleme’ kavramını araştırırken, vurgulu dinleme sürecini parçalara ayırmak için küçük bir çerçeve oluşturdum.
Toplantıya Girmeden Önce Niyetinizi Kontrol Edin
Bazen sanki bir boks ringine giriyormuş gibi sohbete girebiliyoruz. Savaşmaya ve başkalarını harika fikirlerimize ikna etmeye hazırız. Ancak iyi sohbetler yapmanın amacı, diğer kişinin bakış açısını keşfetmektir, onu bizimkiyle aynı fikirde olmaya zorlamak değil. İyi dinlemek, açık ve savunmasız olmakla el ele gider. Başkalarının bakış açıları, bilgileri ve düşünceleriyle fikrimizi değiştirmelerine izin vermeliyiz.
Mevcut Olun
Araştırmalar, insanların dikkat etmeyen başkalarıyla konuştuğunda, konuşmacıların daha az bilgi paylaştığını ve kendilerini daha iyi ifade edemeyebileceğini buldu. İyi dinlemek için karşınızdakinin söylediklerine tam dikkat vermeniz gerekir.
Dijitalliğe öncelik veren bir şirkette, yüz yüze toplantılardan farklı dikkat dağıtıcı unsurlara neden olabilecek birçok sanal toplantımız var. Bir Zoom görüşmesine girerken Slack mesajlarınızı ertelemeyi bir alışkanlık haline getirin. Telefonunuzu masanızdan kaldırın ve masaüstünüzde hâlâ açık olan pencereleri kapatın. Çoklu görev yapabileceğinizi düşünseniz bile bilim, yapamayacağınızı gösteriyor.
Gazeteciymişsin gibi davran
Stephen Covey, yazarı Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı, şunları söyledi: “Çoğu insan anlamak niyetiyle dinlemiyor; cevap verme niyetiyle dinlerler.” Dinlemek, başkalarının söylediklerini duymanın ötesine geçer. Aynı zamanda soru sormayı ve söylenenlere ve söylenenlere dikkat etmeyi de içerir.
Ancak doğru soruları sormak önemlidir. Yargılayıcı sorular sorduğunuzda, bu, sohbeti kolayca kendi kendini geliştiren bir asansör konuşmasına dönüştürebilir. İzleyebileceğiniz temel kural, meraklı soruların şu kelimelerle bitmemesidir: ‘Sizce de öyle değil mi?’.
Asıl amaç onların bakış açısını anlamak olduğunda insanlar size daha çok güveneceklerdir. Güven daha iyi ilişkiler ve işbirliklerini beraberinde getirir. Ve daha iyi işbirlikleriyle sonuçta daha iyi bir ürün ortaya çıkar.
Harika bir dinleyici olmak kolay değildir, ancak pratik yaparak anlayışınızı geliştireceksiniz. Çünkü iş o noktaya geldiğinde, iyi dinlemediğinizde çok şey kaçırıyorsunuz demektir.