Dünya çapındaki kuruluşlar, giderek karmaşıklaşan tehditler çağında verileri güvence altına almanın ve kurtarmanın daha akıllı yollarını ararken, tutarlılık siber dayanıklılıkta öne çıkan bir isim haline geldi. CEO Sanjay Poonen’a göre şirketin misyonu, aciliyetteki bu değişimi yansıtıyor: “Misyonumuz, dünyadaki verileri korumak, güvence altına almak ve bu verilere ilişkin öngörüler sunmaktır. Dünyanın en büyük kuruluşları, en büyük markaları, siber dayanıklılık konusunda bize güveniyor.”
Fidye yazılımları geliştikçe geleneksel yedekleme yaklaşımları artık yeterli olmuyor. Poonen, işletmelerin bugün ABD, Avrupa ve Orta Doğu’daki ulus devlet aktörlerinin sürekli tehditleriyle nasıl karşı karşıya olduklarının altını çiziyor. Bu sorunu çözmek için Cohesity, hızlı kurtarma için tasarlanmış, değişmez, sıfır güvene dayalı bir güvenlik platformu olarak tanımladığı şeyi oluşturdu.
Orta Doğu’nun bu manzarada özellikle önemli olduğunu söylüyor. Bölgedeki ülkeler dijital dönüşüme ve yapay zekaya yoğun yatırım yaparak veri koruma konusunda fırsatlar ve zorluklar yaratıyor.
Cohesity, bankalar, hastaneler, telekomünikasyon şirketleri ve kamu sektörü kurumlarıyla çalışarak bölgede güçlü bir varlık kurmuştur. Poonen, “Veri esnekliği söz konusu olduğunda Orta Doğu diğer tüm bölgelerden daha hızlı ilerliyor” diyor. “Burada yüzlerce müşterimiz var ve pazara özel yapay zeka destekli çözümler sunmak için iş ortaklarımızla yakın işbirliği içinde çalışıyoruz.”
Cohesity’nin yaklaşımının temel unsurlarından biri yapay zekanın platforma entegrasyonudur. Gaia ürünü, gelişmiş veri öngörüleri, anormallik tespiti ve tehdit taraması sağlamak için üretken yapay zekadan yararlanarak kuruluşların verilerini geleneksel yedekleme çözümlerinin yapamayacağı şekillerde korumasına ve anlamlandırmasına olanak tanır.
Poonen, “Tartışmayı geleneksel depolamadan güvenliğe kadar modernize ettik. Verilerin yanı sıra üretken yapay zeka, BAE ve daha geniş Orta Doğu da dahil olmak üzere her yerdeki işletmeler için bir sonraki sınırdır” diyor.
Geleceğe baktığımızda, Cohesity’nin küresel öncelikleri üç stratejik alan etrafında dönüyor: çoklu bulut veri koruması, gelişmiş güvenlik yetenekleri ve korunan verilere ilişkin yapay zeka odaklı zeka. “Bu üç sütun, yalnızca ABD’de değil küresel olarak inovasyon stratejimizin merkezinde yer alıyor ve Orta Doğu da bir istisna değil” diye ekliyor.
Poonen ayrıca Computer Weekly ile buluştuğu Gitex gibi etkinliklerin farkındalığı ve işbirliğini artırmadaki rolünü de vurguluyor. “Bu konferans inanılmaz; 200.000 kişiyi bir araya getiriyor ve teknolojinin her yerde dayanıklılığı nasıl sağlayabileceğini gösteriyor” dedi.
Siber tehditlerin hızla gelişmesi ve verilerin kritik bir ekonomik varlık haline gelmesiyle Cohesity, rolünü kuruluşların yapay zeka, bulutu benimseme ve siber dayanıklılığın karmaşık kesişiminde gezinmelerine yardımcı olmak olarak görüyor. Şirketin CEO’su, yapay zekanın benimsenmesi ve dijital dönüşümde hızlanan bir bölge olan Orta Doğu için sağlam, güvenli ve geleceğe hazır veri altyapısı oluşturmak için eşsiz bir fırsat olduğuna inanıyor.