Google ve Alphabet CEO’su Sundar Pichai, 2024 yılının 3. çeyreğine ilişkin kazanç açıklamasında, Arama, Bulut ve YouTube’un öncülük ettiği büyümeyle Alphabet için güçlü bir çeyreğe dikkat çekti. Pichai, şirketin uzun vadeli yapay zeka yatırımına olan bağlılığını ve benzersiz bir “tam yığın” yapay zeka yaklaşımıyla yapay zeka odaklı çağa liderlik etme amacını vurguladı. Bu yaklaşım, güçlü yapay zeka altyapısını, son teknoloji araştırmaları ve küresel ürün erişimini bir araya getirerek Google’ın müşterilerinin yararına yenilik yapma misyonunu güçlendiriyor. Burada, ufuktaki bazı sonuçlar ve potansiyel zorluklarla birlikte, kilit alanların bir dökümü yer almaktadır.
Google’ın “Tam Yığın” Yapay Zeka Yaklaşımı: İddialı, Ama Bir Maliyeti Var
Yapay zeka alanında Google için birincil avantaj, Pichai’nin yapay zeka araştırmalarını, özel donanımı ve küresel ölçekli ürünleri birleştiren “tam yığın yaklaşımı” olarak adlandırdığı şeydir. Google, TPU çipleri, geniş veri merkezleri ve güçlü benimseme oranları görülen Gemini modeli gibi projelerle yapay zeka altyapısına büyük yatırım yaptı. Ancak Google’ın yapay zeka altyapısındaki ilerlemeleri ne kadar etkileyici olsa da bu yaklaşım ölçeklenirken engellerle karşılaşabilir. Diğer teknoloji devlerinin benzer yapay zeka araçlarına yatırım yapmasıyla rekabet ortamı yoğunlaşıyor ve Google’ın altyapıyı daha temiz enerji kaynaklarıyla genişletme hamlesi (yeni nükleer enerji anlaşması gibi), hem sürdürülebilirlik çabasını hem de yapay zekanın enerjiye aç olacağının kabulünü gösteriyor. Bu, küresel sürdürülebilirlik hedeflerine uyum sağlamak için gerekli bir dönüm noktası olsa da, Google’ın devasa altyapı yatırımları, özellikle de rakiplerin daha yalın, enerji açısından daha verimli alternatifler geliştirmesi durumunda, uzun vadede maliyetli olabilir.
Aramanın Dönüşümü: Gelişiyor ancak Potansiyel Olarak Kafası Karışık Kullanıcılarla Karşı Karşıyayız
Google’ın temel ürünü olan Arama’da da yapay zekada önemli bir artış görülüyor. Pichai, AI Genel Bakış ve Circle to Search gibi yeni özelliklerin halihazırda insanların platformla etkileşimini dönüştürmeye başladığını belirtti. Kullanıcıların daha uzun, daha karmaşık sorular sormasına yardımcı olan AI Genel Bakışları 100’den fazla ülkede kullanıma sunuldu. Ancak sorulmaya değer bir soru, Google’ın, basit arayüzüne güvenen kullanıcılar için Arama’yı daha karmaşık hale getirme riskine girip girmediğidir. İlk tepkiler, kullanıcıların yapay zekanın sağladığı ilave derinlikten keyif aldığını gösteriyor ancak teknoloji konusunda daha az bilgi sahibi olanlar için gelişen karmaşıklık bunaltıcı olabilir. Buradaki hassas denge, Google’ın, temel kullanıcı tabanını yabancılaştırmadan gelişmiş kullanıcı ihtiyaçlarını karşılarken Arama’yı sezgisel tutma yeteneği olacaktır.
Bulut ve Kurumsal Yapay Zeka Talebi: Güçlü Büyüme Ancak Zorlu Rekabetle Birlikte
Google Cloud, geçen yılın aynı dönemine göre %35’lik dikkate değer bir gelir artışı bildirdi; bu, özellikle Vertex ve BigQuery olmak üzere kurumsal yapay zeka çözümlerine yönelik güçlü iştahı yansıtıyor. Örneğin Snap, “My AI” sohbet robotu için Vertex’i kullanarak önemli bir etkileşim artışı elde ederken BigQuery, Hiscox gibi şirketlerin bir zamanlar günler süren süreçleri gerçek zamanlı analize dönüştürmesine yardımcı oluyor. Google Cloud’un başarısına rağmen, AWS ve Microsoft Azure’un da yapay zeka odaklı kurumsal çözümlere büyük yatırım yapması nedeniyle buradaki rekabetin şiddetli olduğunu belirtmekte fayda var. Google Cloud, özel yapay zeka araçlarında ve DeepMind ile olan ortaklığında bir avantaj bulabilir ancak metalaştırma riski büyük görünüyor. Her bulut sağlayıcı benzer yapay zeka altyapısı sunmak için yarışırken Google, sunduğu benzersiz yetenekleri ikiye katlayarak ölçeklenebilirlik, güvenilirlik ve maliyet etkinliği sağlayarak farklılaşmalı.
YouTube’un Stratejik Değişimi: Büyük Kazanımlar Ama Önümüzde Uzun Bir Yol Var
YouTube, hem reklam geliri hem de aboneliklerin büyümeye katkısıyla büyük bir varlık olduğunu kanıtlıyor. Daha büyük ekranlara yönelik özellikleri geliştirme ve içerik oluşturucuların Shorts aracılığıyla kitlelerle daha iyi etkileşim kurmasına olanak tanıyan araçlar sunma yönündeki son çabası akıllıca bir hareket. Bununla birlikte, yakında YouTube Shorts için kullanıma sunulacak olan DeepMind’ın video oluşturma modeli Veo gibi yapay zeka yenilikleri, içeriğin geliştirilmesine yönelik bir denemedir; izleyicilerin yapay zeka destekli video önerilerine nasıl yanıt vereceği belirsizdir. YouTube’un içerik deneyimi, özellikle de bu yapay zeka araçları içerik oluşturucuların benzersiz, etkileşimli deneyimler sunmasına olanak tanıyorsa, onu Netflix veya Disney+ gibi platformlardan ayırabilir. Ancak Google geçmişte reklamverenlerin ihtiyaçları ile içerik oluşturucuların özgürlüğü arasında denge kurmakta zorlandı ve yapay zeka tarafından oluşturulan içeriğin potansiyel olarak yeni zorluklar getirmesi nedeniyle bu denge her zamankinden daha önemli olacak.
Sürdürülebilirlik ve Önümüzdeki Yol: Yeşil Hareketler Yeni Takaslarla Geliyor
Daha yeşil bir ayak izi arayışında, Google’ın küçük modüler nükleer reaktörler de dahil olmak üzere yeni enerji kaynağı anlaşmaları çığır açıcı nitelikte. Google, bu alana adım atan ilk teknoloji şirketlerinden biri ve bu, karbon ayak izini azaltmaya yönelik önemli bir adım olsa da, aynı zamanda Google’ın yapay zeka ve bulut alanındaki hedeflerinin ne kadar enerjiye aç hale geldiğinin de sinyalini veriyor. Sürdürülebilirlik hamlesi zamanında yapıldı ancak nükleer çözüm hâlâ tartışmalı ve Google’ın hem kamuoyunu hem de düzenleyici onayını kazanması gerekebilir.
Son Düşünceler: Google’ın Cesur Vizyonunun Maliyeti
Pichai’nin Google’a yönelik vizyonu iddialı ve çok yönlü; yapay zeka, bulut ve aramayı şirketin kimliğini yeniden şekillendirebilecek şekillerde birbirine bağlayan bir yol belirliyor. Ancak bu dönüşümler ödünleşimlerle birlikte gelir. Yapay zeka altyapısını genişletmek maliyetli bir iştir ve Google, bu masrafı haklı çıkarmak için yapay zekanın uzun vadeli getirilerine büyük ölçüde yatırım yapıyor. Şimdilik meyvesini veriyor ancak Google’ın özellikle yapay zeka araçları ana akım haline geldikçe halkın tepkisini ve rakiplerin hareketlerini yakından takip etmesi gerekecek. Google’ın bu yapay zeka çağında karşılaştığı en büyük zorluklar birçok açıdan teknik değil insan kaynaklı olabilir: Kullanıcılar, Arama gibi ürünlerdeki hızlı değişikliklere ayak uydurabilecek mi? Peki işletmeler Google Cloud’u AWS ve Azure’dan yeterince farklı görecek mi? Google büyük bir bahis oynuyor ve AI çağının gerçekten ona ait olup olmayacağı henüz bilinmiyor.
Source link