BM, AI iş kayıpları nedeniyle ekonomik verimlilik çöküşü konusunda uyarıyor


Birleşmiş Milletler’in (BM) en son teknolojiyi ele geçirmesi, Yapay Zekanın (AI) ayırt edici özelliğinin insan zekasını güçlendirme yeteneği olmasıdır. Akıllı makineler, beşinci sanayi devrimine yol açabilecek daha etkili insan ve robot işbirliğine izin verir. Ancak, bunun iş kayıplarına yol açma riski vardır.

BM’ler Teknoloji ve İnovasyon Raporu 2025 Yeni bir teknolojik dönüşüm dalgasının ekonomiyi ve toplumu yeniden şekillendireceğini tahmin ediyor. Rapor, AI kullanımının yeterli yeni iş yaratmadan birçok işçinin yerini alma riski olduğu konusunda uyarıyor ve ayrıca iş kutuplaşmasını genişletebilir ve gelir eşitsizliğini artırabilir.

Gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelerden daha acil işgücü piyasası düzenlemeleri ve ücret eşitsizliğinde bir artışla karşılaşma olasılığının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Rapor, İngiltere’yi, önemli bir istihdam payının profesyonel ve yönetim mesleklerinde olduğu ve AI büyütmeye yüksek oranda maruz kalan bir ülke örneği olarak belirtiyor. İş kayıplarının, AI ile ilgili otomasyon nedeniyle büro destek ve teknisyen mesleklerinde de meydana gelebileceğini belirtiyor.

Teknoloji eşitsizliği

Raporda, büyütmeden yararlanabilecek mesleklerin neredeyse yarısının dijital engellerle karşı karşıya olduğunu vurgulamaktadır. Ayrıca, büyük ölçüde kadınların en çok maruz kalan işleri gerçekleştirme olasılığı daha yüksek olduğu için otomasyonda cinsiyetle ilgili önemli bir dengesizliğe dikkat çekiyor.

“Otomasyona maruz kalan kadın işlerin oranı erkeklerinkinden iki kat daha fazla olabilir” diye uyardı ve dijital becerilerdeki cinsiyet bölünmesinin ve BT becerilerine erişimin, kadınlar için AI benimsemesinin faydalarını sınırlayabileceğini ve potansiyel olarak mevcut eşitsizlikleri genişletebileceğini de sözlerine ekledi.

Yapay zeka işçiliğini artırabildiğinden veya değiştirebileceğinden, BM üretkenlik kazanımlarının işgücü piyasasındaki uzun vadeli yapısal düzenlemelere bağlı olduğunu not eder. 2024’ten itibaren Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) bulgularına atıfta bulunan raporda, “Yapay zeka öncelikle emek-ikame eden bir teknoloji olarak tasarlanmış ve kullanılırsa, uzun vadede, daha fazla AI yoğun olan sektörlerde azalan istihdam payı verimlilik kazanımlarının genel ekonomik etkisini azaltabilir”.

Yapay zeka olarak işlerini kaybeden işçilerin, daha düşük üretkenliğe sahip sektörlerde işe alınabileceğini ve bu da iş kutuplaşmasına ve gelir eşitsizliğine neden olabileceğini belirtti.

BM, AI-yoğun sektörlerde üretkenlik artabilmesine rağmen, toplam verimlilik etkisinin, emek yoğun sektörlerde daha yavaş üretkenlik artışı ile sınırlandırılabileceği konusunda uyardı.

Raporda, hükümetlerin artan araştırma ve geliştirme finansmanı, stratejik kamu tedariki ve hedeflenen vergi teşvikleri yoluyla insan-tamamlayıcı AI teknolojilerini teşvik etmelerini önerdi. “İşgücü piyasası fırsatlarının iyileştirilmesi ve net kariyer geliştirme yollarının oluşturulması, beyin tahliyesi riskini azaltabilir” dedi.

Teknolojik hakimiyet

BM ayrıca AI gelişmelerinin nerede gerçekleştiğine de baktı. Raporda, önde gelen yarı iletken şirketlerin çoğunun ABD ve diğer gelişmiş ekonomilerden geldiği, ABD’nin Top500 2024 süper bilgisayar performans ölçütlerine dayanarak ilk 500 süper bilgisayarın yaklaşık üçte birine ve genel hesaplama performansının yarısından fazlasına sahip olduğu belirtiliyor. Toplam hesaplama performansı ABD’nin onda birinden az olmasına rağmen, Çin’in en iyi 500 süper bilgisayardan 80’i ile ikinci sırada yer alıyor.

BM, gelişmekte olan ülkelerin çoğunun yapay zeka donanım ve altyapısında sınırlı kapasiteye sahip olduğu konusunda uyardı ve bu da AI’nın benimsenmesini ve gelişimini engelledi. Bunun, tedarik zinciri güvenlik açıkları ve hükümetlerin ulusal gelişimsel hedefleri ilerletmek için çok önemli olan teknolojilerin geliştirilmesinde özerklik elde etme konusundaki endişelerini dile getirmesi gerektiğini söyledi.



Source link