SCARI (Bilgisayarda Konu Seçimi, Başarı ve Temsil) Projesi’nin raporuna göre, mevcut bilgisayar müfredatı programlama becerilerine o kadar odaklanmış durumda ki, diğer temel dijital beceriler göz ardı ediliyor.
Nuffield Vakfı tarafından finanse edilen SCARI, son üç yıldır İngiltere’deki bilgisayar eğitimini araştırıyor; hem konu edinim istatistiklerini hem de öğrenci, veli ve öğretmen görüşlerini göz önünde bulundurarak mevcut bilgisayar müfredatının artılarını ve eksilerini vurguluyor ve gelecekte nasıl olması gerektiğine dair önerilerde bulunuyor.
Son raporda, bilişim derslerinin düşük oranda tercih edilmesinin yanı sıra kız çocuklarının bu dersleri seçmemesinin, İngiltere’nin “bilim ve teknoloji süper gücü” olma planlarını tehdit ettiği belirtiliyor.
Bunun bir kısmının, bazı bilişim derslerinin düşük oranda benimsenmesinden kaynaklandığına, bunun da birçok kişinin daha önce BT müfredatının bir parçası olan dijital becerileri edinmediği anlamına geldiğine ve dersi alan kızların sayısının erkeklerden az olması nedeniyle bunun yalnızca beceri açığına değil, aynı zamanda çeşitlilik açığına da yol açtığına inanıyor.
York’taki Fulford Okulu’nda bilgi işlem başkanı olan Pete Dring, araştırma hakkında şunları söyledi: “Her öğrenci, işyerinde ve toplumda başarılı olmak için gereken dijital becerilerle okuldan ayrılmalıdır. Müfredatı, yalnızca bilgisayar biliminin ötesinde temel beceriler ve bilgiler sağlayan kapsamlı bir bilgi işlem GCSE’sini içerecek şekilde yeniden düzenlememiz gerekiyor.”
İngiltere hükümeti, 2014 yılında bilgisayar müfredatını yeniden düzenleyerek, eski BT müfredatını aşamalı olarak kaldırırken, odak noktasını çocuklara “hesaplamalı düşünme” ve programlama becerilerini öğretmeye kaydırdı.
SCARI, bu odak değişiminin, tüm gençlerin ilerideki yaşamlarında ihtiyaç duyacakları temel dijital becerilere ve okuryazarlığa harcanan zamanın azalmasına yol açtığını iddia etti. Yeni müfredat tanıtıldığından beri GCSE seviyesinde bilgisayar biliminin benimsenmesi artarken, ortaöğretim seviyesinde diğer dijital becerilerde bir darbe oldu ve GCSE seviyesinde bir tür dijital yeterlilik okuyan öğrenci sayısında büyük bir düşüş yaşandı.
Başlangıçta pek de iyi olmayan bu dersleri alan öğrencilerin çeşitliliği de darbe aldı, teknoloji tabanlı GCSE’lere giren kızların sayısı yeni müfredat tanıtıldığından beri düşüşte. 2023’te, GCSE’de bilgisayar bilimi alanların %21’ini kızlar oluştururken, 2015’te ICT GCSE’ye girenlerin %43’ünü kızlar oluşturuyordu.
Artık kızlar, dijital medya, proje çalışmaları ve sunumlar gibi eski BT müfredatına benzeyen konulara erkeklerden daha fazla ilgi gösteriyor. Ancak SCARI, özellikle son 10 yılda bilgisayar bilimleri GCSE’lerine giren öğrencilerin sayısındaki artışın, diğer bilgisayar tabanlı yeterlilikleri okumayı seçen öğrenci sayısının azaldığını gölgede bıraktığını öne sürüyor.
Kız öğrencilerin GCSE bilgisayar derslerini seçmelerindeki düşüşün ayrıntılarını daha ayrıntılı olarak ele aldığımızda, 2013’teki müfredat reformundan önce, kız öğrencilerin %69’u ve erkek öğrencilerin %72’si GCSE düzeyinde bilgisayarla ilgili bir sınava girerken, 2020’de kız öğrencilerin %17’sine ve erkek öğrencilerin %39’una düştü.
Teknoloji kariyerleri ve çalışanları etrafındaki klişelerin, bazı çocukların eğitimlerinin ardından bilgisayar sektöründe kariyer yapmaktan alıkoyduğu bilinen bir gerçek.
SCARI, bilgisayar bilimcilerinin erkek olduğu yönündeki klişeyi kızların, erkeklerden daha çok dile getirdiğini ve gençlere teknoloji kariyerleri sorulduğunda, teknoloji rolleri ve işleri son derece çeşitli olmasına rağmen, dünyanın “beş büyük” teknoloji şirketinin tepesindekilerden bahsetme olasılıklarının daha yüksek olduğunu buldu.
Kızların %55’i bilgisayar bilimi GCSE’sini gelecekteki kariyer fikirlerine göre seçtiklerini iddia ettiğinden, teknoloji kariyerlerinin nasıl olduğu ve bu kariyerlere giren insanların tipleriyle ilgili olumsuz klişeler, kızları bu dersleri takip etmekten alıkoymaya devam ediyor. Bilgisayar bilimi GCSE’sini seçtiklerinde bile, kızların bilgisayar bilimcisi olmak isteme olasılığı erkeklerden %42 daha az.
SCARI, GCSE’de bilgisayar bilimleri derslerini seçen kızların çoğunun aslında bu becerilerini grafik tasarım gibi eski BT müfredatına daha çok benzeyen kariyerlerde kullanmayı planladığını buldu.
GCSE seviyesinde bilgisayar dersi almamayı seçen kızların yaklaşık %75’i bunun sebebinin bu dersten hoşlanmamaları olduğunu söylerken, %56’sı ise bunun sebebinin bilgisayarın gelecekteki kariyer fikirleriyle pek uyuşmaması olduğunu söyledi.
Bu yüzdeler, aynı şeyi söyleyen erkek çocuklarından çok daha yüksek; GCSE seviyesinde bilgisayar dersi almak istemeyen erkek çocuklarının %56’sı, bunun nedeninin bu dersten hoşlanmamaları olduğunu söylerken, yalnızca %39’u bunun gelecekteki kariyer yollarıyla uyuşmadığını söyledi.
Bilgisayar biliminin bir ders olarak ne kadar zor olduğu konusunda da bir soru var; veliler, öğrenciler ve öğretmenler bilgisayar bilimini zor bir alan olarak algılıyorlar. BCS ve yeterlilik düzenleyicisi Ofqal da bilgisayar bilimleri sınavlarının özellikle zor olabileceği yönündeki endişelerini dile getiriyor.
SCARI ayrıca kız çocuklarının bilgisayar dersleri almamasının, bilgisayar biliminin geleceğini etkileyebileceği ve erkeklerin “modern dünyayı şekillendireceği” yönündeki endişelerini dile getirdi.
King’s College London’da bilgisayar eğitimi alanında kıdemli öğretim görevlisi olan baş araştırmacı Peter Kemp şunları söyledi: “Daha fazla sayıda kızın okulda bilgisayar dersi almasını teşvik etmek için harekete geçilmesi zorunludur; böylece dünyamıza katılmak ve onu şekillendirmek için ihtiyaç duyacakları dijital becerileri geliştirebilirler.
“Mevcut GCSE bilgisayar bilimine ve programlama becerilerinin geliştirilmesine odaklanıyor ve bu durum bazı gençleri, özellikle kızları bu konuyu ele almaktan caydırıyor gibi görünüyor. Bilişimin tüm öğrencilere hitap eden ve gençlerin ve toplumun ihtiyaçlarını karşılayan bir konu olduğundan emin olmalıyız.”
GCSE’de bilgisayar bilimlerini seçen kızların etnik kökenine gelince, beyaz kadın öğrenciler 2020’de %4,5 ile en düşük orana sahipken, Çin kökenli kadın öğrenciler bilgisayar bilimleri GCSE’sine girenlerin %16’sını, Asyalı kadın öğrencilerin %11,2’sini ve siyah kadın öğrencilerin %6,2’sini oluşturuyordu.
İngiltere’de teknoloji sektöründe çalışanların yalnızca %0,7’sini siyahi kadınlar oluşturuyor. Bu nedenle, GCSE’lerden sonra bu öğrencilerin sektöre girmelerini engelleyen şeyin ne olduğu araştırılmaya değer.
Kızlar ve genel olarak öğrenciler arasında bilişimin kullanımındaki eşitsizliklere yol açan tek özellik etnik köken değildir.
Bölgesel olarak, Doğu İngiltere’deki okulların %71’i bilgisayar bilimi GCSE yeterliliği sunarken, Kuzey Doğu’daki bu oran sadece %56’dır. Kentsel okulların hem GCSE hem de A seviyesinde bilgisayar bilimi sunma olasılığı kırsal okullara göre daha yüksektir.
Devlet okullarından daha fazla gramer okulu bilgisayar GCSE’si sunuyor – SCARI, devlet okullarının yalnızca %80’ine kıyasla gramer okullarının %96’sının bilgisayar GCSE’si sunduğunu buldu. Bu kalıp A seviyesinde de devam ediyor, devlet okullarının %57’sine kıyasla gramer okullarının %87’si bilgisayar A seviyesi sunuyor.
Ücretsiz okul yemeği programını en çok kullanan okulların, ücretsiz okul yemeği programını düşük kullanan okullara göre GCSE veya A seviyesinde bilgisayar dersi sunma olasılığı daha düşüktür.
SCARI ayrıca, İngiltere’deki devlet okullarında bilişim derslerinin yaklaşık %80’inin 2010 yılından bu yana 3, 4 ve 5. kademe seviyelerinde azaldığını tespit etti.
Öğretmenler, bilgisayar müfredatını öğretmek için ilk tanıtıldığı zamanki kadar hazırlıksız durumdalar ve bazı öğretmenler, insanların buna hazır olmadığını ve onu öğretmek için doğru konu bilgisine sahip olmadıklarını söyleyerek müfredatın nasıl tanıtıldığıyla ilgili sorunlar yaşadıklarını iddia ettiler.
Öğretmenlerin, bilgisayar konusunda kendilerinden daha ileri düzeyde öğrencilere sahip olması yaygın bir durumdur; öğretmenlerin %81’i kendilerinden daha iyi programcılara ders verdiklerini söylerken, yalnızca %48’i olağanüstü genç kodlama öğrencilerini nasıl destekleyecekleri konusunda öğretmen eğitimi aldıklarını iddia ediyor.
Hükümetin belirli konu alanlarındaki öğretmenler için koyduğu hedeflere bakıldığında, bilişim konuları için öğretmen yetiştirmeyi seçenler en düşük sayılar arasında yer alıyor.
SCARI ayrıca okullardaki öğretmenlerin ve üst düzey yöneticilerin mevcut bilgisayar müfredatını beğenmediklerini, müfredatın çok dar olduğunu ve ana temasının kodlama ve matematik olduğu düşünüldüğünde çeşitli ilgi ve yeteneklere hitap etmediğini düşündüklerini tespit etti.
Birçok öğretmen, bilişim alanında sürekli mesleki gelişimin hem son derece önemli olduğunu hem de kalite ve erişim açısından değişken olduğunu iddia etti.