ABD uyduları, siber saldırılara karşı bağışık hale getirmek için AI Tech ile etkinleştirildi


Siber güvenlik ürünleriSiber güvenlik ürünleri

Çin, küresel sahnede yaygın olarak kabul edilen bir gerçek olan Amerika Birleşik Devletleri’nin birincil jeopolitik ve teknolojik rakiplerinden biri olarak ortaya çıktı. Hakimiyet arayışında Çin, uydu sektörü önemli bir yarışma alanıdır.

Son on yılda, Xi Jinping liderliğindeki yönetim, uydu teknolojisi ve savunma sistemlerine stratejik bir odaklanma ile askeri araştırma ve geliştirmeye agresif bir şekilde önemli kaynaklar yatırdı. Bu yatırım, teknolojik üstünlük oluşturmayı ve özellikle uzay tabanlı operasyonlarda savunma altyapısını geliştirmeyi amaçlamaktadır.

Yörüngedeki uyduları hedefleyen potansiyel siber tehditleri azaltmak için ABD ordusu, yapay zekayı (AI) uzay savunma sistemlerine entegre etmeyi seçti. AI teknolojisi sadece gerçek zamanlı olarak büyük miktarda veriyi işlemek için değil, aynı zamanda uydu ekosistemine yönelik siber müdahalelerin yankılarını proaktif olarak tespit etmek, nötralize etmek ve azaltmak için kullanılmaktadır. AI, makine öğrenimi algoritmalarından ve anomali algılama modellerinden yararlanarak, kritik alan varlıklarından ödün vermeden önce potansiyel tehditleri tahmin edebilir ve bunlara karşı koyabilir.

Yakın tarihli bir Pentagon raporu, ABD Donanması’nın minimum insan müdahalesiyle çalışmak üzere tasarlanmış bir otonom uydu ağı geliştirdiğini vurgulamaktadır. Bu AI destekli uydular sadece bağımsız uzay navigasyonu yapamaz, aynı zamanda büyük veri kümelerini aynı anda analiz etmek ve işlemek için hesaplama gücüne de sahiptir. Bu ilerleme, uzay savaşı ve keşifte özerkliğe doğru önemli bir kaymanın altını çizerek geleneksel yer kontrol sistemlerine olan güvenini azaltır.

Uydu üstünlüğü yarışı yoğunlaştıkça, ülkeler havacılık ve uzayda hakimiyeti iddia etmek için giderek daha fazla sofistike teknolojik yenilikleri entegre ediyorlar. Londra’daki University College’da Uluslararası Çatışma Çözümü ve Uluslararası Güvenlik konusunda uzmanlaşmış bir doçent olan Melanie Garson, bu gelişen manzara hakkında kritik bilgiler sağlamıştır. AI’nın sadece uydu yeteneklerini geliştirmek için bir araç olmadığını, aynı zamanda gözetim ve siber-ihale devriminde güçlü bir güç olduğunu ve modern siber savaştaki iki önemli bileşen olduğunu belirtiyor.

Yakın zamanda yayınlanan bir haber raporu, CIA kaynaklarına atıfta bulunarak, 2023’te Çin’in işlevlerini bozmayı veya komuta etmeyi amaçlayan ABD uydu takımyıldızının kontrolünü kısa bir süre için ele geçirmeye çalıştığını doğruladı. Bununla birlikte, siber saldırı, hem Çin’in saldırgan yeteneklerini hem de ABD savunma mekanizmalarının esnekliğini vurgulayarak tam bir başarıda yetersiz kaldı. Ayrıca, dronların stratejik olarak konuşlandırılması, düşük irtifa hava görevlerinin operasyonel hedeflerle uyumlu olduğu senaryolarda uygulanabilir bir karşı önlem olarak tanımlanmıştır.

2015’in ortalarından itibaren ABD ordusu, hava dronu tehditlerine etkili bir şekilde karşı karşı koymaya AI odaklı savunma mekanizmalarını entegre etmeyi planlıyor. Eşzamanlı olarak, düşük ila orta derecede insan gözetimi ile çalışabilen otonom uydu sistemlerinin titiz bir şekilde test edilmesine başlamıştır. Devam eden Rusya-Ukrayna çatışması, dijital manipülasyonun savaş alanı operasyonlarını nasıl önemli ölçüde etkileyebileceğini gösteren AI ile çalışan dronların ve uyduların artan rolünü gösterdi.

Özünde, ABD ordusu, dış tehditlere karşı uydu savunmalarını güçlendirmek için en yeni AI teknolojisini kullanıyor, böylece GP’lere ve yer tabanlı kontrol merkezlerine olan güvenini azaltıyor. Bu gelişmelerin Çin’in uzay savaşındaki genişleyen etkisine karşı koymada etkinliği görülmeye devam ediyor ve bu teknolojik silah yarışının gerçek etkisini ortaya koyuyor.

Reklam

LinkedIn grubumuz “Bilgi Güvenliği Topluluğu” nda 500.000’den fazla siber güvenlik uzmanına katılın!



Source link